Yazar, toplumun tanınması için bu toplumu oluşturan sınıfların belirlenmesi gerektiği anlayışından hareketle bu araştırmaya başlamış. Önce tüm illeri, sonra bu illerin oluşturduğu bölgeleri ayrı ayrı incelemiş, Türkiye’deki toplumsal sınıfları araştırmış. Tüm istihdam içindeki kapitalistleri, kendi hesabına çalışan küçük burjuvaları, ücretli maaşlı ve yevmiyeli proleterleri, yarı-proleterleri, ücretsiz aile işçilerini belirleyerek, Türkiye’de üretilen maddi değerlerin bölüşümünde hangi sınıf/sınıfların payına ne düştüğünü de ortaya çıkarmıştır. Yazara göre Türkiye’deki temel çelişki, emekle sermaye arasındaki çelişkidir. Emperyalizmle halk yığınları arasındaki, ezen ulus burjuvazisiyle diğer uluslar ve azınlıklar arasındaki ve halk sınıflarının kendi aralarındaki çelişki, emekle sermaye arasındaki çelişkiden kaynaklanmaktadır.
Türkiye’deki sosyal sınıflar içinde yalnızca proletarya devrimcidir. Proletaryanın kendisini ve diğer sınıfları ortadan kaldırabilmesi için sınıf bilincini kavramış, donanımlı, deneyimli, gönüllü ve profesyonel devrimcilerden oluşan, ekonomist ve terörist anlayıştan uzak bir partiye gereksinimi vardır. Tarım, sanayi ve hizmet sektörlerindeki emekçilerin bugünü ve geleceğiyle ilgilenen her politik özne, emekçilerin nerelerde, hangi yoğunlukta veya dağınıklıkta bulunduklarını bu kitapta görebilecek, bu verilere uygun örgütlenme biçimlerini belirlerken zorlanmayacaktır.
Yazar, toplumun tanınması için bu toplumu oluşturan sınıfların belirlenmesi gerektiği anlayışından hareketle bu araştırmaya başlamış. Önce tüm illeri, sonra bu illerin oluşturduğu bölgeleri ayrı ayrı incelemiş, Türkiye’deki toplumsal sınıfları araştırmış. Tüm istihdam içindeki kapitalistleri, kendi hesabına çalışan küçük burjuvaları, ücretli maaşlı ve yevmiyeli proleterleri, yarı-proleterleri, ücretsiz aile işçilerini belirleyerek, Türkiye’de üretilen maddi değerlerin bölüşümünde hangi sınıf/sınıfların payına ne düştüğünü de ortaya çıkarmıştır. Yazara göre Türkiye’deki temel çelişki, emekle sermaye arasındaki çelişkidir. Emperyalizmle halk yığınları arasındaki, ezen ulus burjuvazisiyle diğer uluslar ve azınlıklar arasındaki ve halk sınıflarının kendi aralarındaki çelişki, emekle sermaye arasındaki çelişkiden kaynaklanmaktadır.
Türkiye’deki sosyal sınıflar içinde yalnızca proletarya devrimcidir. Proletaryanın kendisini ve diğer sınıfları ortadan kaldırabilmesi için sınıf bilincini kavramış, donanımlı, deneyimli, gönüllü ve profesyonel devrimcilerden oluşan, ekonomist ve terörist anlayıştan uzak bir partiye gereksinimi vardır. Tarım, sanayi ve hizmet sektörlerindeki emekçilerin bugünü ve geleceğiyle ilgilenen her politik özne, emekçilerin nerelerde, hangi yoğunlukta veya dağınıklıkta bulunduklarını bu kitapta görebilecek, bu verilere uygun örgütlenme biçimlerini belirlerken zorlanmayacaktır.