1920 Ankarası, bizim için hâlâ çok karanlıktır. İnsanlar ne yapacaklarını bilmemekteydiler. (Hepsi "milliyetçi ve büyük çoğunluğu ittihatçı" olan İstanbul Meclis-i Mebusanı üyelerinin yarıdan azı TBMM’ne gelmeyi göze almıştır.) En güçlü ortak dürtü dindi; onun yanı sıra komünizm de bir kurtuluş umudu olarak görülmekteydi. Bu ikisi bir arada düşünülebiliyor, bazı mümin milletvekilleri İslâmiyetin gereği olarak komünizmi benimseyebiliyordu. Kolay erişilemeyecek, erişilse bile dil ve yazı güçlüklerinden ötürü yararlanılması zor olacak belgeleri olabildiğince eksiksiz aktarmaya çalıştık. Türkiye Halk İştirakiyun Fırkası 1920-1923 kitabının kolay okunur bir çalışma olmadığı aşikâr. Ancak kitabın içerdiği bilgilerin zenginliğinin, ona ayrılacak zamanı fazlasıyla hak edeceğini düşünüyoruz.
1920 Ankarası, bizim için hâlâ çok karanlıktır. İnsanlar ne yapacaklarını bilmemekteydiler. (Hepsi "milliyetçi ve büyük çoğunluğu ittihatçı" olan İstanbul Meclis-i Mebusanı üyelerinin yarıdan azı TBMM’ne gelmeyi göze almıştır.) En güçlü ortak dürtü dindi; onun yanı sıra komünizm de bir kurtuluş umudu olarak görülmekteydi. Bu ikisi bir arada düşünülebiliyor, bazı mümin milletvekilleri İslâmiyetin gereği olarak komünizmi benimseyebiliyordu. Kolay erişilemeyecek, erişilse bile dil ve yazı güçlüklerinden ötürü yararlanılması zor olacak belgeleri olabildiğince eksiksiz aktarmaya çalıştık. Türkiye Halk İştirakiyun Fırkası 1920-1923 kitabının kolay okunur bir çalışma olmadığı aşikâr. Ancak kitabın içerdiği bilgilerin zenginliğinin, ona ayrılacak zamanı fazlasıyla hak edeceğini düşünüyoruz.