Türkiye’de Azerbaycan araştırmalarından söz edilirken, zamanımızda ilk akla gelen isim şüphesiz ki Prof. Dr. Ali Yavuz Akpınar’dır. O, yetmiş yıllık ömrünün elli yılından fazlasını başta Azerbaycan, Özbek ve Tatar sahası olmakla Türk Dünyası edebiyatları, fikri ve edebi ilişkileri, matbuatı gibi konulara adamış bir bilgindir. Yavuz Akpınar, SSCB döneminde Türkiye’de yaşayan Azerbaycanlı aydınlarla ve diğer Türk topraklarından gelen muhacirlerle yakından ilgilenen, onlardan öğrendiği bilgiler ile Sovyet propagandasının oluşturup yaymaya çalıştığı bilgileri iyice karşılaştıran ve objektif sonuçlara varan gerçek bir bilim adamıdır.
Türklük Bilimi ile ilgili ilk çalışmalarını daha lise öğrencisiyken - 1964’te tamamlayıp yayımlatan Prof. Dr. Yavuz Akpınar – ömrünün 71., Türkoloji hayatının ise 55. yılını yaşıyor. Bu 55 yıl, aynı zamanda – 1960’ların başında belirlenen ve esas itibariyle çizgisi pek değişmeyen bir duruşun da tarihidir.
Türklük Bilimi’nin Türkiye’deki büyük ve önemli ekollerinden olan Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde daha da şekillenen bu duruş, alicenaplık, alçakgönüllülük, beyefendilik; objektiflik, yüksek bilim ahlâkı, titizlik... özellikleriyle sevilen Yavuz Bey’in sonraki hayatının da belirleyicisi olmuştur.
Yavuz Akpınar Armağanı’nda yer alan seksenden fazla yazıdan Yavuz Hoca’nın şahsiyetiyle ilgili olanları ana hatlarıyla ikiye ayırmak mümkündür: Türkiye’den görünen Yavuz Akpınar ve (Türkiye dışındaki) Türk Dünyası’ndan görünen Yavuz Akpınar. İşte bu armağanda hem değerli bilim insanlarının makalelerini hem de hocamız hakkındaki hatıralarını zevkle okuyacaksınız.
Türkiye’de Azerbaycan araştırmalarından söz edilirken, zamanımızda ilk akla gelen isim şüphesiz ki Prof. Dr. Ali Yavuz Akpınar’dır. O, yetmiş yıllık ömrünün elli yılından fazlasını başta Azerbaycan, Özbek ve Tatar sahası olmakla Türk Dünyası edebiyatları, fikri ve edebi ilişkileri, matbuatı gibi konulara adamış bir bilgindir. Yavuz Akpınar, SSCB döneminde Türkiye’de yaşayan Azerbaycanlı aydınlarla ve diğer Türk topraklarından gelen muhacirlerle yakından ilgilenen, onlardan öğrendiği bilgiler ile Sovyet propagandasının oluşturup yaymaya çalıştığı bilgileri iyice karşılaştıran ve objektif sonuçlara varan gerçek bir bilim adamıdır.
Türklük Bilimi ile ilgili ilk çalışmalarını daha lise öğrencisiyken - 1964’te tamamlayıp yayımlatan Prof. Dr. Yavuz Akpınar – ömrünün 71., Türkoloji hayatının ise 55. yılını yaşıyor. Bu 55 yıl, aynı zamanda – 1960’ların başında belirlenen ve esas itibariyle çizgisi pek değişmeyen bir duruşun da tarihidir.
Türklük Bilimi’nin Türkiye’deki büyük ve önemli ekollerinden olan Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde daha da şekillenen bu duruş, alicenaplık, alçakgönüllülük, beyefendilik; objektiflik, yüksek bilim ahlâkı, titizlik... özellikleriyle sevilen Yavuz Bey’in sonraki hayatının da belirleyicisi olmuştur.
Yavuz Akpınar Armağanı’nda yer alan seksenden fazla yazıdan Yavuz Hoca’nın şahsiyetiyle ilgili olanları ana hatlarıyla ikiye ayırmak mümkündür: Türkiye’den görünen Yavuz Akpınar ve (Türkiye dışındaki) Türk Dünyası’ndan görünen Yavuz Akpınar. İşte bu armağanda hem değerli bilim insanlarının makalelerini hem de hocamız hakkındaki hatıralarını zevkle okuyacaksınız.