Türkiye’nin İsrail’le ilişkilerinin her aşaması sıra dışıdır. Diplomatik temsilciliklerin açılışından, ekonomik, siyasi ve kültürel temasların gelişimine kadar Ankara-Tel Aviv hattı her zaman engebeli olmuştur. Türkiye’nin başka hiçbir ülkeyle İsrail’le olan kadar çetrefil bir ilişkisi yoktur. İsrail’i 1949’da “sınırlarını tasdik etmeden” diplomatik olarak tanıyan Türkiye, genel olarak Orta Doğu’daki ve özelde Filistin’deki gelişmelere bağlı şekilde kimi zaman bu ülkeyle arasına mesafe koymuş, kimi zamansa askerî alanda bile çok yakınlaşmıştır.
Türkiye-İsrail ilişkilerinde yaşanan olayları arşiv belgelerinden takip etmek artık mümkündür. Uzun süre kapalı kalan arşivlerin bir bölümünün araştırmacılara açılmasıyla, en azından 1945-1960 dönemindeki ilişkilerin ayrıntılarını daha kesin olarak bilmek ve yorumlamak söz konusudur. Bu kitap da gün ışığına yeni çıkan belgelere dayanılarak hazırlanmıştır.
Türkiye’nin İsrail’le ilişkilerinin her aşaması sıra dışıdır. Diplomatik temsilciliklerin açılışından, ekonomik, siyasi ve kültürel temasların gelişimine kadar Ankara-Tel Aviv hattı her zaman engebeli olmuştur. Türkiye’nin başka hiçbir ülkeyle İsrail’le olan kadar çetrefil bir ilişkisi yoktur. İsrail’i 1949’da “sınırlarını tasdik etmeden” diplomatik olarak tanıyan Türkiye, genel olarak Orta Doğu’daki ve özelde Filistin’deki gelişmelere bağlı şekilde kimi zaman bu ülkeyle arasına mesafe koymuş, kimi zamansa askerî alanda bile çok yakınlaşmıştır.
Türkiye-İsrail ilişkilerinde yaşanan olayları arşiv belgelerinden takip etmek artık mümkündür. Uzun süre kapalı kalan arşivlerin bir bölümünün araştırmacılara açılmasıyla, en azından 1945-1960 dönemindeki ilişkilerin ayrıntılarını daha kesin olarak bilmek ve yorumlamak söz konusudur. Bu kitap da gün ışığına yeni çıkan belgelere dayanılarak hazırlanmıştır.