Bazı ülkelerde ardı ardına "komplo" lar kurulur, "provokasyon" lar düzenlenir. Ülkemiz bu konuda hayli "bereketli" bir ülkedir. Her dönem muhtelif odaklarca tertiplenen komplo ya da provokasyona maruz kalır. Bazen "uluslararası" bazen "yerli" çoğu kez de " içi içe" çalışan komplo ve provokasyon merkezleri kurdukları tezgâhlarla gündem olşutururlar. Türkiye'nin yakın tarihi bunların sergiledikleri "operasyon"larla doludur. Böylelikle "siyasetin patolojik yüzü" diyebileceğimiz komplolar hayatın çekilmez ve ayrılmaz bir parçası haline gelir. Öyle görünüyor ki, bu konudaki geçmiş sicilimiz ne yazık ki pek parlak değil! Bu alanda yaptığı nitelikli çalışmalarla tanınan araştırmacı-yazar Atilla Akar uzun zamandır üzerinde çalıştığı Türkiye Komplolar ve Provokasyonlar tarihi kitabıyla ülkemizde vuku bulmuş önemli komplo ve provokasyonların perde arkasını objektif bir gözle okuyucularını ilgisine sunuyor. Bizleri hem tarihi hem de vicdani bir "hesaplaşma"ya zorluyor... Kitap, "Menemen Vakası"ndaki komplo izlerinden başlayarak, "İzmir Suikastı"nın sonuçlarını, Nazım Hikmet'in hapse atılışındaki gerçek neden "Tan Matbaası"na, 6-7 Eylül 1955'te Selanik'te "Atatürk'ün Evine Bomba Atıldı" kışkırtmasıyla İstanbul azınlıklarına girişilen saldırılara, Taksim'de "Kanlı Pazar Provokasyonu" ile başlayan sürece, generallerin kavgasının bir sonucu olan "Bomba Davası"na, 12 Mart'ta Kültür Sarayı yangınına değiniyor. Bu eksende kitap 1 Mayıs 1977 katliamının aslında bir "darbe planı"nın basamağı olduğu ve hemen akabinde orduya yapılan "temizlik hareketi"ne , Malatya Belediye Başkanı Hamid Fendoğlu'na gönderilen bombalı paketin sonuçlarına, "mezhep çatışması" görünümlü Kahramanmaraş, Çorum olaylarına, 16 Mart'ta İstanbul Üniversitesi'nde öğrencilere yönelik katliama, Gazi mahallesi olaylarından "Sivas Madımak Otel" cinnetine, Ecevit'e yönelik "Troyka Komplosu"ndan, Danıştay baskınına kadar olmuş bütün komplo ve provokasyonları bir inceleyip, önemli başlıklar altında bir muhasebesini çıkartıyor. Derin Yapının Parmak İzlerini alt başlığını taşıyan Türkiye Provokasyonlar ve Komplolar Tarihi tarihten "ders"almak isteyenler için bulunmaz bir kaynak. Atilla Akar'ın kanlı tezgâhların kronolojik bilançosunun gözler önüne sermesi eseri apayrı bir yere koyuyor.
Bazı ülkelerde ardı ardına "komplo" lar kurulur, "provokasyon" lar düzenlenir. Ülkemiz bu konuda hayli "bereketli" bir ülkedir. Her dönem muhtelif odaklarca tertiplenen komplo ya da provokasyona maruz kalır. Bazen "uluslararası" bazen "yerli" çoğu kez de " içi içe" çalışan komplo ve provokasyon merkezleri kurdukları tezgâhlarla gündem olşutururlar. Türkiye'nin yakın tarihi bunların sergiledikleri "operasyon"larla doludur. Böylelikle "siyasetin patolojik yüzü" diyebileceğimiz komplolar hayatın çekilmez ve ayrılmaz bir parçası haline gelir. Öyle görünüyor ki, bu konudaki geçmiş sicilimiz ne yazık ki pek parlak değil! Bu alanda yaptığı nitelikli çalışmalarla tanınan araştırmacı-yazar Atilla Akar uzun zamandır üzerinde çalıştığı Türkiye Komplolar ve Provokasyonlar tarihi kitabıyla ülkemizde vuku bulmuş önemli komplo ve provokasyonların perde arkasını objektif bir gözle okuyucularını ilgisine sunuyor. Bizleri hem tarihi hem de vicdani bir "hesaplaşma"ya zorluyor... Kitap, "Menemen Vakası"ndaki komplo izlerinden başlayarak, "İzmir Suikastı"nın sonuçlarını, Nazım Hikmet'in hapse atılışındaki gerçek neden "Tan Matbaası"na, 6-7 Eylül 1955'te Selanik'te "Atatürk'ün Evine Bomba Atıldı" kışkırtmasıyla İstanbul azınlıklarına girişilen saldırılara, Taksim'de "Kanlı Pazar Provokasyonu" ile başlayan sürece, generallerin kavgasının bir sonucu olan "Bomba Davası"na, 12 Mart'ta Kültür Sarayı yangınına değiniyor. Bu eksende kitap 1 Mayıs 1977 katliamının aslında bir "darbe planı"nın basamağı olduğu ve hemen akabinde orduya yapılan "temizlik hareketi"ne , Malatya Belediye Başkanı Hamid Fendoğlu'na gönderilen bombalı paketin sonuçlarına, "mezhep çatışması" görünümlü Kahramanmaraş, Çorum olaylarına, 16 Mart'ta İstanbul Üniversitesi'nde öğrencilere yönelik katliama, Gazi mahallesi olaylarından "Sivas Madımak Otel" cinnetine, Ecevit'e yönelik "Troyka Komplosu"ndan, Danıştay baskınına kadar olmuş bütün komplo ve provokasyonları bir inceleyip, önemli başlıklar altında bir muhasebesini çıkartıyor. Derin Yapının Parmak İzlerini alt başlığını taşıyan Türkiye Provokasyonlar ve Komplolar Tarihi tarihten "ders"almak isteyenler için bulunmaz bir kaynak. Atilla Akar'ın kanlı tezgâhların kronolojik bilançosunun gözler önüne sermesi eseri apayrı bir yere koyuyor.