Bu kitapta, Türkiye'nin ekonomik gelişmesinde ve ihracatının ilk sırasında yer alan otomotiv ana sektörünün ve yan sanayisinin Dünya-AB-Türkiye üçgeninde yeri incelenerek rekabet gücü araştırılmıştır. Asırlık geçmişe sahip küresel dev otomotiv firmalarının tekelinde olan ana sanayide önemli pay almak ancak milyar dolarlar seviyesinde yatırımlar yapmakla mümkün olabilmektedir. Otomotiv ana sanayisini destekleyen altyapı ise otomotiv yan sanayisinden gelmekte olup araçlar üzerinde yer alan binlerce parçanın her birinin üretilmesinde ihtisaslaşma nedeniyle çok daha küçük yatırımlarla büyük sayılarda üretim ve ciro yapabilmektedir. Bu durum yan sanayide daha da gelişerek ve ihtisaslaşarak dünya genelinde söz sahibi olmayı, Türkiye için daha mümkün kılmaktadır. Türkiye'de otomotiv yan sanayisinde ihracat imkânları, özellikle dünyaya ve coğrafi yakınlık avantajı olan Avrupa Birliği'ne gümrük birliği anlaşması çerçevesinde, büyük gelişme potansiyeline sahiptir. Bu amaçla Avrupa Birliği ve üyeleri ile Türkiye için otomotiv ve yan sanayi 2016-2020 yılları AKÜ değerleri hesaplanmış ve Türkiye'nin kuvvetli rekabet gücü tespit edilmiştir. Ayrıca seçilmiş yan sanayi firmaları ile yapılan çevrim içi inceleme ile de çalışma desteklenmiştir. Çalışmada ele alınan yan sanayi yedek parça kategorisi, otomotiv sanayisinde her araçta kullanılmakta olduğu gibi özellikle yıpranma nedeniyle uzun yıllar yedek parça olarak da talep edilecektir. Hâlen dünyada yollarda olduğu varsayılan 1,4 milyar aracın, 2035 yılına kadar 2 milyar adede ulaşmasının beklenmesi dünya ölçeğinde üretim yapıldığında ihracat imkânlarının büyüklüğünü göstermektedir. Türkiye gerek tedarik zincirindeki stratejik konumu ve gerekse bu ürünlerin üretiminde uzun yıllardır üretim yapma tecrübesi ile uluslararası pazarlarda önemli yer tutmakta olup büyük bir gelişme potansiyeline de sahiptir. Dolayısıyla günümüzde üretimde ihracata dayalı büyümenin en önemli ve istikrarlı ekonomik faaliyet olduğu göz önüne alınarak bu çalışma hazırlanmış ve Türkiye'nin gelişmesi için yol göstermesi amaçlanmıştır.
Bu kitapta, Türkiye'nin ekonomik gelişmesinde ve ihracatının ilk sırasında yer alan otomotiv ana sektörünün ve yan sanayisinin Dünya-AB-Türkiye üçgeninde yeri incelenerek rekabet gücü araştırılmıştır. Asırlık geçmişe sahip küresel dev otomotiv firmalarının tekelinde olan ana sanayide önemli pay almak ancak milyar dolarlar seviyesinde yatırımlar yapmakla mümkün olabilmektedir. Otomotiv ana sanayisini destekleyen altyapı ise otomotiv yan sanayisinden gelmekte olup araçlar üzerinde yer alan binlerce parçanın her birinin üretilmesinde ihtisaslaşma nedeniyle çok daha küçük yatırımlarla büyük sayılarda üretim ve ciro yapabilmektedir. Bu durum yan sanayide daha da gelişerek ve ihtisaslaşarak dünya genelinde söz sahibi olmayı, Türkiye için daha mümkün kılmaktadır. Türkiye'de otomotiv yan sanayisinde ihracat imkânları, özellikle dünyaya ve coğrafi yakınlık avantajı olan Avrupa Birliği'ne gümrük birliği anlaşması çerçevesinde, büyük gelişme potansiyeline sahiptir. Bu amaçla Avrupa Birliği ve üyeleri ile Türkiye için otomotiv ve yan sanayi 2016-2020 yılları AKÜ değerleri hesaplanmış ve Türkiye'nin kuvvetli rekabet gücü tespit edilmiştir. Ayrıca seçilmiş yan sanayi firmaları ile yapılan çevrim içi inceleme ile de çalışma desteklenmiştir. Çalışmada ele alınan yan sanayi yedek parça kategorisi, otomotiv sanayisinde her araçta kullanılmakta olduğu gibi özellikle yıpranma nedeniyle uzun yıllar yedek parça olarak da talep edilecektir. Hâlen dünyada yollarda olduğu varsayılan 1,4 milyar aracın, 2035 yılına kadar 2 milyar adede ulaşmasının beklenmesi dünya ölçeğinde üretim yapıldığında ihracat imkânlarının büyüklüğünü göstermektedir. Türkiye gerek tedarik zincirindeki stratejik konumu ve gerekse bu ürünlerin üretiminde uzun yıllardır üretim yapma tecrübesi ile uluslararası pazarlarda önemli yer tutmakta olup büyük bir gelişme potansiyeline de sahiptir. Dolayısıyla günümüzde üretimde ihracata dayalı büyümenin en önemli ve istikrarlı ekonomik faaliyet olduğu göz önüne alınarak bu çalışma hazırlanmış ve Türkiye'nin gelişmesi için yol göstermesi amaçlanmıştır.