Türkiye’nin Beyin Göçü Politikaları - Tarihsel Derinliğinden Uluslararası Sistemde İtme ve Çekme Bağlamında Etkileri
Beyin göçü sorunu, 1945 yılında İngiltere tarafından fark edilmiş, küreselleşmenin de etkisiyle 1960'lardan sonra hızla artınca ABD, İngiltere ve Almanya gibi ülkeler, itme ve çekme perspektifinden önemli beyin göçü politikaları üretmiştir. Türkiye ise 1933-1945 yıllarında Atatürk'ün vizyonuyla beyin göçü çekmek için Üniversite Reformları geliştirmiştir. İlerleyen süreçlerde beyin göçünün mağduru olmamak açısından 1960 yılından başlayarak Beş Yıllık Kalkınma Planlamaları kapsamında çekim merkezleri olarak kurduğu Organize Sanayi Bölgeleri (OSB), Teknoparklar vb. cazibe merkezleri paralelinde, TÜBİTAK Tersine Beyin Göçü ve Yabancı Beyin Göçü çekmek için Turkuaz Kart gibi birtakım politikalar geliştirdiyse de etkili bir atak oluşturamamış, beyin göçü sorununu politik gündemine bir problem olarak almakta geç kalmıştır. Ayrıca, Türkiye'nin beyin göçü politikalarını tarihsel olarak ortaya koyan bütünleşik, düzenli bir çalışma olmadığı gibi, elde edilen veriler, daha çok beyin sermayesinin kaybının incelenmesi gibi çalışmalar olarak öne çıkmaktadır.
Uluslararası literatür açısından bakıldığında ise bilgi ve dijital teknolojiyi kullanarak iyi bir iletişimle çok fonksiyonlu bir beyin göçü mantığı ve politikaların geliştirilmesi ve bu kavrama yeni bir boyut, beyin göçü yaklaşımlarına yeni bir analitik çözümlemeyle, yeni politikalar üretilmesi, ülkelerin beyin göçü politikaların da tarihsel derinliğinden kronolojik olarak süzülüp analiz edilmesi elzem gözükmektedir.
Bu Kitapta; öncelikle uluslararası beyin göçü politikaları ve Türkiye'den en çok beyin göçünü çeken ABD ve Almanya gibi ülkelerin beyin göçü politikaları incelenmekte, ABD Green Kart, Almanya (AB) Mavi Kart ve Türkiye'nin geliştirdiği Turkuaz Kart benzer özellikleri karşılaştırılmakta, beyin göçü politikası kavramsallaştırılmaktadır. Çalışmanın odağını oluşturan; "Türkiye'nin itme ve çekme perspektifinden geliştirdiği beyin göçü politikaları" ise Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinden başlayarak, Türkiye'nin Erken Cumhuriyet dönemi (1923-1950) Türkiye'nin en etkili beyin göçü çekme politikalarından olan Üniversite Reformları, Beş Yıllık Kalkınma Planları (1960- 2022) kapsamında, son dönem TÜBİTAK 2232 ve Turkuaz Kart beyin göçü politikaları da dahil olmak üzere, tarihsel bir belge olması umuduyla dönemsel derinliğinden kronolojik olarak ortaya konulmakta ve bu politikaların Türkiye'nin beyin göçü üzerindeki etkileri güçlü, zayıf, fırsatlar ve tehditler çerçevesinden SWOT analizi ile değerlendirilmektedir.
Beyin göçü sorunu, 1945 yılında İngiltere tarafından fark edilmiş, küreselleşmenin de etkisiyle 1960'lardan sonra hızla artınca ABD, İngiltere ve Almanya gibi ülkeler, itme ve çekme perspektifinden önemli beyin göçü politikaları üretmiştir. Türkiye ise 1933-1945 yıllarında Atatürk'ün vizyonuyla beyin göçü çekmek için Üniversite Reformları geliştirmiştir. İlerleyen süreçlerde beyin göçünün mağduru olmamak açısından 1960 yılından başlayarak Beş Yıllık Kalkınma Planlamaları kapsamında çekim merkezleri olarak kurduğu Organize Sanayi Bölgeleri (OSB), Teknoparklar vb. cazibe merkezleri paralelinde, TÜBİTAK Tersine Beyin Göçü ve Yabancı Beyin Göçü çekmek için Turkuaz Kart gibi birtakım politikalar geliştirdiyse de etkili bir atak oluşturamamış, beyin göçü sorununu politik gündemine bir problem olarak almakta geç kalmıştır. Ayrıca, Türkiye'nin beyin göçü politikalarını tarihsel olarak ortaya koyan bütünleşik, düzenli bir çalışma olmadığı gibi, elde edilen veriler, daha çok beyin sermayesinin kaybının incelenmesi gibi çalışmalar olarak öne çıkmaktadır.
Uluslararası literatür açısından bakıldığında ise bilgi ve dijital teknolojiyi kullanarak iyi bir iletişimle çok fonksiyonlu bir beyin göçü mantığı ve politikaların geliştirilmesi ve bu kavrama yeni bir boyut, beyin göçü yaklaşımlarına yeni bir analitik çözümlemeyle, yeni politikalar üretilmesi, ülkelerin beyin göçü politikaların da tarihsel derinliğinden kronolojik olarak süzülüp analiz edilmesi elzem gözükmektedir.
Bu Kitapta; öncelikle uluslararası beyin göçü politikaları ve Türkiye'den en çok beyin göçünü çeken ABD ve Almanya gibi ülkelerin beyin göçü politikaları incelenmekte, ABD Green Kart, Almanya (AB) Mavi Kart ve Türkiye'nin geliştirdiği Turkuaz Kart benzer özellikleri karşılaştırılmakta, beyin göçü politikası kavramsallaştırılmaktadır. Çalışmanın odağını oluşturan; "Türkiye'nin itme ve çekme perspektifinden geliştirdiği beyin göçü politikaları" ise Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinden başlayarak, Türkiye'nin Erken Cumhuriyet dönemi (1923-1950) Türkiye'nin en etkili beyin göçü çekme politikalarından olan Üniversite Reformları, Beş Yıllık Kalkınma Planları (1960- 2022) kapsamında, son dönem TÜBİTAK 2232 ve Turkuaz Kart beyin göçü politikaları da dahil olmak üzere, tarihsel bir belge olması umuduyla dönemsel derinliğinden kronolojik olarak ortaya konulmakta ve bu politikaların Türkiye'nin beyin göçü üzerindeki etkileri güçlü, zayıf, fırsatlar ve tehditler çerçevesinden SWOT analizi ile değerlendirilmektedir.