E. Fuat Keyman'ın 2002-2004 yılları arasındaki dönemin siyasal, sosyal ve ekonomik gelişmeleri değerlendirdiği ve yine İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları tarafından yayımlanan Değişen Dünya, Dönüşen Türkiye adlı eserinden sonra, yazarın Türkiye'nin İyi Yönetimi adlı bu kitabı da Türkiye'nin içinden geçmekte olduğu dönemi çeşitli boyutlarıyla fakat belirli bir bütünlük sergileyerek inceleyen ve 2004'ten bugüne kadar yazılmış yazılarının derlenmesiyle ortaya çıktı. Keyman, "Küreselleşen Dünyada Türkiye", "Kimlik, Demokratikleşme ve Kürt Sorunu", "Demokratikleşme ve Sol Alternatif" ve "2007: Türkiye Nereye Gidiyor?" anabaşlıklarıyla Türkiye'nin temel gerilim eksenlerini ele alan, ancak bunu yaparken, bu gerilim eksenlerini küresel bağlam içerisinde, yapısal çerçeveyi ve siyasal-sosyal aktörlerin etkilerini dikkate alarak tespit ediyor. Yazar, "Türkiye'nin iyi, demokratik ve adaletli yönetimi" için tüm vatandaşlara sorumluluk düştüğüne dikkat çekerek, ülkenin ana gerilim ekseni olarak tespit ettiği "Ilımlı İslam-Tepkici Milliyetçilik" ekseninden kurtarılması için, tüm vatandaşların "düşünüyorum, eleştiriyorum, öyleyse varım" şiarıyla, öfke ve kızgınlık yerine, özgürlükçü ve eleştirel bir yaklaşımla iyi ve adaletli yönetilen demokratik bir Türkiye özleminin gerçekleştirilmesine katkıda bulunabileceklerini belirtiyor.
E. Fuat Keyman'ın 2002-2004 yılları arasındaki dönemin siyasal, sosyal ve ekonomik gelişmeleri değerlendirdiği ve yine İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları tarafından yayımlanan Değişen Dünya, Dönüşen Türkiye adlı eserinden sonra, yazarın Türkiye'nin İyi Yönetimi adlı bu kitabı da Türkiye'nin içinden geçmekte olduğu dönemi çeşitli boyutlarıyla fakat belirli bir bütünlük sergileyerek inceleyen ve 2004'ten bugüne kadar yazılmış yazılarının derlenmesiyle ortaya çıktı. Keyman, "Küreselleşen Dünyada Türkiye", "Kimlik, Demokratikleşme ve Kürt Sorunu", "Demokratikleşme ve Sol Alternatif" ve "2007: Türkiye Nereye Gidiyor?" anabaşlıklarıyla Türkiye'nin temel gerilim eksenlerini ele alan, ancak bunu yaparken, bu gerilim eksenlerini küresel bağlam içerisinde, yapısal çerçeveyi ve siyasal-sosyal aktörlerin etkilerini dikkate alarak tespit ediyor. Yazar, "Türkiye'nin iyi, demokratik ve adaletli yönetimi" için tüm vatandaşlara sorumluluk düştüğüne dikkat çekerek, ülkenin ana gerilim ekseni olarak tespit ettiği "Ilımlı İslam-Tepkici Milliyetçilik" ekseninden kurtarılması için, tüm vatandaşların "düşünüyorum, eleştiriyorum, öyleyse varım" şiarıyla, öfke ve kızgınlık yerine, özgürlükçü ve eleştirel bir yaklaşımla iyi ve adaletli yönetilen demokratik bir Türkiye özleminin gerçekleştirilmesine katkıda bulunabileceklerini belirtiyor.