“Türk Milleti, Anadolu ve Rumeli coğrafyasında hür olarak, madden kalkınmış ve mânen de millî aidiyetinin şuuruyla, dünya durdukça yaşamalıdır.” gayesi, fikren zıt YOL ve YÖN dergilerinde düşüncelerini yazıya döken memleket aydınlarının ortak paydasıdır.
Yirmi birinci yüzyıl teknik odaklı küresel saldırısı, “kendini bilmemek ve önceyi unutturmak” ile hâkimiyetini kuracaktır. Oysa millî kimliklerini kaybeden toplulukların, dünya üzerinden ebediyen silindikleri, tarihî bir gerçektir. Geçmişini bilmek, direnme ve hayatta kalma azmini güçlendirir. Bu düşünceden hareketle, YOL ve YÖN dergilerinin sayfalarında yaşayan Türkiye’yi hatırlamak ve unutturmamak gayesiyle, bu eser hazırlandı.
Türkiye’nin Yol’u ve Yön’ü kitabında; “Türkiye’yi sevenler, onun dertleriyle dertlenenler 1961-1967 yılları arasında neler yazmışlar, neler söylemişler?” sorusunun cevabı yer almaktadır ve yazarları tarafından dış politikadan eğitime, sinemadan edebiyata uzanan geniş bir fikir âleminde kaleme alınanlar, karşılaştırmalı olarak tespite çalışılmaktadır. Sonuç itibarıyla de şu resim çok açık görülmektedir ki bugünün yarınını güzelleştirmek, dünü çok iyi bilip analiz etmekle mümkündür.
“Türk Milleti, Anadolu ve Rumeli coğrafyasında hür olarak, madden kalkınmış ve mânen de millî aidiyetinin şuuruyla, dünya durdukça yaşamalıdır.” gayesi, fikren zıt YOL ve YÖN dergilerinde düşüncelerini yazıya döken memleket aydınlarının ortak paydasıdır.
Yirmi birinci yüzyıl teknik odaklı küresel saldırısı, “kendini bilmemek ve önceyi unutturmak” ile hâkimiyetini kuracaktır. Oysa millî kimliklerini kaybeden toplulukların, dünya üzerinden ebediyen silindikleri, tarihî bir gerçektir. Geçmişini bilmek, direnme ve hayatta kalma azmini güçlendirir. Bu düşünceden hareketle, YOL ve YÖN dergilerinin sayfalarında yaşayan Türkiye’yi hatırlamak ve unutturmamak gayesiyle, bu eser hazırlandı.
Türkiye’nin Yol’u ve Yön’ü kitabında; “Türkiye’yi sevenler, onun dertleriyle dertlenenler 1961-1967 yılları arasında neler yazmışlar, neler söylemişler?” sorusunun cevabı yer almaktadır ve yazarları tarafından dış politikadan eğitime, sinemadan edebiyata uzanan geniş bir fikir âleminde kaleme alınanlar, karşılaştırmalı olarak tespite çalışılmaktadır. Sonuç itibarıyla de şu resim çok açık görülmektedir ki bugünün yarınını güzelleştirmek, dünü çok iyi bilip analiz etmekle mümkündür.