Milli Mücadele Döneminde temelleri atılan Türk-Sovyet ilişkileri, bu yıllarda iki taraf arasında güçlü bir dostluk bağının oluşması ile sağlam bir temele oturtulmuştur. Emperyalist işgalcilere karşı ortak mücadele sonucu elde edilen zafer iki ülke arasındaki karşılıklı ilişkilerin sonraki yıllarda da geliştirilmesinde önemli paya sahip olmuştur. 1920’li yıllardan itibaren gelişen ilişkiler kendisini sadece siyasi olarak değil, aynı zamanda kültürel ve ekonomi alanlarında da göstermeye başlamıştır. Çalışmada, 27 Mayıs 1960 askeri darbesinden sonraki dönemde Türkiye’nin dış politikada özellikle de “soğuk savaş” yıllarının gergin zamanlarında SSCB ile karşılıklı ilişkileri incelenmiş, ayrıca, iki devlet arasındaki münasebetlerin ilerlemesi ile iç siyasette ve kamuoyunda oluşturulan tedirginliklerin kaynaklarına bakılmıştır. Eserde ikili temasların yanı sıra Sovyet yönetiminin Türkiye’de yürüttüğü gizli faaliyetlere, buradaki sol örgütlere sağlanan gizli desteklere, aynı zamanda Türkiye’nin de Sovyetler Birliğinde oluşturduğu yapılanmalara da değinilmiştir. Çalışma sonunda, bu dönem aralığında gelişen münasebetlerin Türkiye’nin içerde ve dışarda siyasi hayatına gelecek yıllarda nasıl yön verdiği, ülkede “ideolojik savaşlar” dönemine nasıl zemin hazırladığı sorusuna cevap aranmıştır.
Milli Mücadele Döneminde temelleri atılan Türk-Sovyet ilişkileri, bu yıllarda iki taraf arasında güçlü bir dostluk bağının oluşması ile sağlam bir temele oturtulmuştur. Emperyalist işgalcilere karşı ortak mücadele sonucu elde edilen zafer iki ülke arasındaki karşılıklı ilişkilerin sonraki yıllarda da geliştirilmesinde önemli paya sahip olmuştur. 1920’li yıllardan itibaren gelişen ilişkiler kendisini sadece siyasi olarak değil, aynı zamanda kültürel ve ekonomi alanlarında da göstermeye başlamıştır. Çalışmada, 27 Mayıs 1960 askeri darbesinden sonraki dönemde Türkiye’nin dış politikada özellikle de “soğuk savaş” yıllarının gergin zamanlarında SSCB ile karşılıklı ilişkileri incelenmiş, ayrıca, iki devlet arasındaki münasebetlerin ilerlemesi ile iç siyasette ve kamuoyunda oluşturulan tedirginliklerin kaynaklarına bakılmıştır. Eserde ikili temasların yanı sıra Sovyet yönetiminin Türkiye’de yürüttüğü gizli faaliyetlere, buradaki sol örgütlere sağlanan gizli desteklere, aynı zamanda Türkiye’nin de Sovyetler Birliğinde oluşturduğu yapılanmalara da değinilmiştir. Çalışma sonunda, bu dönem aralığında gelişen münasebetlerin Türkiye’nin içerde ve dışarda siyasi hayatına gelecek yıllarda nasıl yön verdiği, ülkede “ideolojik savaşlar” dönemine nasıl zemin hazırladığı sorusuna cevap aranmıştır.