Türkiye’nin cumhuriyet düzeni, kurulduğu 1923 yılından bu yana pek değişmemiş gibi görünse de Atatürk’ün 1920’ler ve 1930’lardaki modernleşmeci diktatörlüğünden 20. yüzyılın ikinci yarısındaki kentlere kitlesel göç ve askeri darbelere ve 2010’lardaki Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim otokrasisine kadar dramatik dönüşümler yaşamıştır. Bu kitap, Türkiye’nin 19. yüzyılın sonundan 21. yüzyılın başına kadarki siyasi kültürünün ve toplumsal değişiminin, başta Aleviler ve Kürtler olmak üzere çeşitli toplulukların ve etnik grupların tecrübelerini de göz önünde bulundurarak, kendine özgü bir güven ve çekişme ile zafer ve hüsran arasındaki sürekli gelgitlerini tarihsel perspektiften anlama çabasının bir sonucudur.
“Maurus Reinkowski’nin bu çalışması, kırk yıla yayılmış farklı dönemlerdeki araştırmaların, Ortadoğu dillerine nüfuzun, titiz gözlemlerin ve Türkiye toplumuyla olan yoğun temasının neticesinde ortaya çıkmıştır. Sonuçta, entelektüel açıdan analizler ve ayrıntılarla dolu ve Türkiye’nin coğrafyasına, devlet yapısına ve toplumuna dair yeni bir yaklaşım getiren ustaca yazılmış bir eserle tanışacaksınız. Zengin bir bibliyografyaya dayanan bu kitap, günümüz devlet ideolojisinin oluşumunun geç Osmanlı ve erken Cumhuriyet döneminin temelleri üzerine ne kadar sağlam bir şekilde inşa edildiğini okuyucuya etkili ama aynı zamanda sürekli huzursuz edici bir şekilde hatırlatmaktadır. Ayrıca, bu kitapta Türkiye’nin Osmanlı sonrasında kurulan ülkelerle ilişkilerinin ötesinde küresel perspektiften öz ama yetkin bir anlatımını da bulacaksınız. Araştırmacılar, öğrenciler ve genel okuyucu tarafından kuşkusuz büyük ilgi görecek olan bu eseri için Reinkowski büyük bir övgüyü hak ediyor.”
Metin Atmaca
Türkiye’nin cumhuriyet düzeni, kurulduğu 1923 yılından bu yana pek değişmemiş gibi görünse de Atatürk’ün 1920’ler ve 1930’lardaki modernleşmeci diktatörlüğünden 20. yüzyılın ikinci yarısındaki kentlere kitlesel göç ve askeri darbelere ve 2010’lardaki Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim otokrasisine kadar dramatik dönüşümler yaşamıştır. Bu kitap, Türkiye’nin 19. yüzyılın sonundan 21. yüzyılın başına kadarki siyasi kültürünün ve toplumsal değişiminin, başta Aleviler ve Kürtler olmak üzere çeşitli toplulukların ve etnik grupların tecrübelerini de göz önünde bulundurarak, kendine özgü bir güven ve çekişme ile zafer ve hüsran arasındaki sürekli gelgitlerini tarihsel perspektiften anlama çabasının bir sonucudur.
“Maurus Reinkowski’nin bu çalışması, kırk yıla yayılmış farklı dönemlerdeki araştırmaların, Ortadoğu dillerine nüfuzun, titiz gözlemlerin ve Türkiye toplumuyla olan yoğun temasının neticesinde ortaya çıkmıştır. Sonuçta, entelektüel açıdan analizler ve ayrıntılarla dolu ve Türkiye’nin coğrafyasına, devlet yapısına ve toplumuna dair yeni bir yaklaşım getiren ustaca yazılmış bir eserle tanışacaksınız. Zengin bir bibliyografyaya dayanan bu kitap, günümüz devlet ideolojisinin oluşumunun geç Osmanlı ve erken Cumhuriyet döneminin temelleri üzerine ne kadar sağlam bir şekilde inşa edildiğini okuyucuya etkili ama aynı zamanda sürekli huzursuz edici bir şekilde hatırlatmaktadır. Ayrıca, bu kitapta Türkiye’nin Osmanlı sonrasında kurulan ülkelerle ilişkilerinin ötesinde küresel perspektiften öz ama yetkin bir anlatımını da bulacaksınız. Araştırmacılar, öğrenciler ve genel okuyucu tarafından kuşkusuz büyük ilgi görecek olan bu eseri için Reinkowski büyük bir övgüyü hak ediyor.”
Metin Atmaca