•Türkiye’nin, dünyadaki bazı tür oyuncakların ilk örneklerine sahip bir ülke olduğunu,
•Dünyada ilk çocuk müzesinin 1899’da, ilk oyun ve oyuncak müzesi örneklerinin 20. yüzyılın ortalarından sonra kurulduğunu,
•Türkiye’de ilk oyuncak müzesinin 1990’da, ilk oyun müzesinin 2015’te, ilk çocuk müzesinin ise 2017’de kurulduğunu,
•Türkiye’de 16 ilde kurulmuş olan çok sayıda çocuk, oyun ve oyuncak müzesi olduğunu,
•Oyuncak müzesi olarak kurulmasa da büyük bir oyuncak koleksiyonuna sahip müzelerin ve yerlerin olduğunu,
•Türkiye’deki oyuncak müzelerinde 1700’lerden günümüze nesneler bulunduğunu…
BİLİYOR MUYDUNUZ?
Bu kitapta, ilk bölümde oyun ve oyuncak hem tarihsel olarak, hem de farklı bağlamlarda ele alınmıştır. İkinci bölümde dünyada ve Türkiye’de müzeciliğin tarihsel gelişiminin yanı sıra daha özelde çocuk, oyun ve oyuncak müzeciliğinin tarihsel gelişimi incelenmiştir. Ayrıca, dünyada bu alanda önemli sayılabilecek müzeler tanıtılmıştır. Kitabın odağı olan son bölümde ise Türkiye’de bu alanda kurulmuş olan tüm müzeler ve benzeri yerler incelenmiştir. Elde edilen veriler ışığında önemli sonuçlara ulaşılmış ve alana katkı sunacak öneriler sunulmuştur. Bu kitap, Müzecilik, Müze Eğitimi, Halkbilimi, Arkeoloji, Antropoloji, Çocuk Folkloru, Eğitim, Tarih ve Sosyoloji alanlarında çalışmalar yürüten araştırmacılara kaynak olabilecek niteliktedir. Ayrıca alana ilgi duyan okurlara kılavuz olacak önemli bilgiler içermektedir.
•Türkiye’nin, dünyadaki bazı tür oyuncakların ilk örneklerine sahip bir ülke olduğunu,
•Dünyada ilk çocuk müzesinin 1899’da, ilk oyun ve oyuncak müzesi örneklerinin 20. yüzyılın ortalarından sonra kurulduğunu,
•Türkiye’de ilk oyuncak müzesinin 1990’da, ilk oyun müzesinin 2015’te, ilk çocuk müzesinin ise 2017’de kurulduğunu,
•Türkiye’de 16 ilde kurulmuş olan çok sayıda çocuk, oyun ve oyuncak müzesi olduğunu,
•Oyuncak müzesi olarak kurulmasa da büyük bir oyuncak koleksiyonuna sahip müzelerin ve yerlerin olduğunu,
•Türkiye’deki oyuncak müzelerinde 1700’lerden günümüze nesneler bulunduğunu…
BİLİYOR MUYDUNUZ?
Bu kitapta, ilk bölümde oyun ve oyuncak hem tarihsel olarak, hem de farklı bağlamlarda ele alınmıştır. İkinci bölümde dünyada ve Türkiye’de müzeciliğin tarihsel gelişiminin yanı sıra daha özelde çocuk, oyun ve oyuncak müzeciliğinin tarihsel gelişimi incelenmiştir. Ayrıca, dünyada bu alanda önemli sayılabilecek müzeler tanıtılmıştır. Kitabın odağı olan son bölümde ise Türkiye’de bu alanda kurulmuş olan tüm müzeler ve benzeri yerler incelenmiştir. Elde edilen veriler ışığında önemli sonuçlara ulaşılmış ve alana katkı sunacak öneriler sunulmuştur. Bu kitap, Müzecilik, Müze Eğitimi, Halkbilimi, Arkeoloji, Antropoloji, Çocuk Folkloru, Eğitim, Tarih ve Sosyoloji alanlarında çalışmalar yürüten araştırmacılara kaynak olabilecek niteliktedir. Ayrıca alana ilgi duyan okurlara kılavuz olacak önemli bilgiler içermektedir.