Bu çalışma, kökenleri dünyada 1960'lı yıllara kadar geriye götürülebilecek ve dolayısıyla görece yerleşik bir disiplinolarak adlandırılabilecek “eğitim iktisadı” disiplinin Türkiye'deki
var olma mücadelesine destek sunma ve bu disiplinin birikiminekatkıda bulunma çabasından kaynaklanmaktadır.
Disiplinin Türkiye'deki serüveni özgünlük göstermektedir. Bilindiği gibi disiplinin akademik örgütlenmesi farklı akademik düzlemlerde gerçekleşmiştir. Disiplin bazı ülkelerde iktisat
bölümlerinde ve iktisadın bir alt-disiplini, Türkiye gibi bazı ülkelerde eğitim bilimlerinin bir alt-disiplini olarak örgütlenmiştir.Ayrıca Türkiye deneyiminde eğitim iktisadı, Eleştirel eğitim İktisadı ve Eğitim Ekonomi Politiği yaklaşımları önemli bir gelişmegöstermişlerdir. Kuşkusuz bu durum disipline ilişkin başta kimliksorunu olmak üzere birtakım sorunları da beraberinde getirmektedir. Özellikle eğitim-ekonomi ilişkisine daha fazla vurguyapıldığı, “eğitimin ekonomiye duyarlılığının” arttırıldığı bir ortamda eleştirel eğitim iktisadı ve eğitim ekonomi politiği yaklaşımlarına dayanan çalışmalar akademyada hiç makbul olmamaktadır. Ayrıca eleştirel olanın araçsal olmayan niteliğinin yanındadeşifreci özelliği, disipline ilişkin araçsalcı yaklaşımın egemenliğiadına bir rahatsızlık yaratmaktadır.
Bu çalışma, kökenleri dünyada 1960'lı yıllara kadar geriye götürülebilecek ve dolayısıyla görece yerleşik bir disiplinolarak adlandırılabilecek “eğitim iktisadı” disiplinin Türkiye'deki
var olma mücadelesine destek sunma ve bu disiplinin birikiminekatkıda bulunma çabasından kaynaklanmaktadır.
Disiplinin Türkiye'deki serüveni özgünlük göstermektedir. Bilindiği gibi disiplinin akademik örgütlenmesi farklı akademik düzlemlerde gerçekleşmiştir. Disiplin bazı ülkelerde iktisat
bölümlerinde ve iktisadın bir alt-disiplini, Türkiye gibi bazı ülkelerde eğitim bilimlerinin bir alt-disiplini olarak örgütlenmiştir.Ayrıca Türkiye deneyiminde eğitim iktisadı, Eleştirel eğitim İktisadı ve Eğitim Ekonomi Politiği yaklaşımları önemli bir gelişmegöstermişlerdir. Kuşkusuz bu durum disipline ilişkin başta kimliksorunu olmak üzere birtakım sorunları da beraberinde getirmektedir. Özellikle eğitim-ekonomi ilişkisine daha fazla vurguyapıldığı, “eğitimin ekonomiye duyarlılığının” arttırıldığı bir ortamda eleştirel eğitim iktisadı ve eğitim ekonomi politiği yaklaşımlarına dayanan çalışmalar akademyada hiç makbul olmamaktadır. Ayrıca eleştirel olanın araçsal olmayan niteliğinin yanındadeşifreci özelliği, disipline ilişkin araçsalcı yaklaşımın egemenliğiadına bir rahatsızlık yaratmaktadır.