Değerli okuyucu, bu kitapta sizinle sayfadan sayfaya; kırlardan sulakalanlara, ormanlara, deniz kıyılarına, dağlara pek çok alanı kuşların peşinde dolaşacağız. Her ne kadar bu gezimizde bizim rehberimiz sevgili eşim Asaf’un size tanıtmaya çalışacağı kuşlar gibi göründüyse de biz aslında tüm kâinatı onlarla beraber görmeyi, kucaklamayı ve sevmeyi istiyoruz; tek hücreli bir canlıdan yola çıkıp dev bir mavi balinaya dek tüm kâinatı kucaklamak... Eğer tanıyıp anlayabilirsek, doğanın kabul ettiği ölçüleri zorlamamak kaydıyla o âlemde hepimize yer olduğunu göreceğiz. Tek sorunumuz daha çok ve daha büyük peşinde koşarken önümüze çıkan nice önemli unsuru fark edemeyip yitirivermemiz. Acelemiz ve ihtirasımız nice değeri görmeden yitirmemizin belki de en ciddi sebebi. Biraz durup düşünebilsek, sadece kendi türümüzün yaptıklarına değil, doğanın kendi kendine yaptıklarına bakacak zamanı ayırıp, bu isteği diriltebilsek saygı duyalabilecek, örnek alınabilecek ve kesinlikle mutlu olunabilecek formüllerin sadece bizim kurduğumuz yaşamlarda değil, doğanın haykırdığı önermelerde olduğunu kavrayabiliriz. Ayrıca, yaptıklarımızın sonunda doğal düzenin bozulmasıyla kendimizi de nasıl tehlikeye attığımızı fark edebiliriz.
Doğayla ilgili temel bir gerçeği artık mutlaka görmeliyiz: Ancak O’nunla barışık, O’na saygılı, O’nunla uyumlu ve dost olduğumuzda çok daha insanca yaşayabileceğiz. Büyük toplum lideri, büyük hümanist ve saygın İNSAN Mohandas Karamchand GANDHİ, sonsuz deneyimi ile vardığı noktada bize aynı şeyi öneriyor ve biz de size... Lütfen bu güzel çağrıya cevap verin:
“Tanrının yarattığı her şeyin bizler kadar yaşamaya hakkı olduğuna inanıyorum.
Zararlı olarak nitelendirilen yaratıkları öldürmeyi görev edinmektense, akıl sahibi olarak insan, onlarla, öldürmeden başa çıkma yollarını keşfetmeye uğraşırsa, biz de iyiyle kötüyü, doğruyla yanlışı, gerçekle yalanı ayırt etme yeteneği olan insana yaraşır bir dünyada yaşıyor oluruz.”
İnsana yaraşır bir dünyada yaşama arzumuzu yineleyerek, kuşlarla gezinize Merhaba diyorum!
Değerli okuyucu, bu kitapta sizinle sayfadan sayfaya; kırlardan sulakalanlara, ormanlara, deniz kıyılarına, dağlara pek çok alanı kuşların peşinde dolaşacağız. Her ne kadar bu gezimizde bizim rehberimiz sevgili eşim Asaf’un size tanıtmaya çalışacağı kuşlar gibi göründüyse de biz aslında tüm kâinatı onlarla beraber görmeyi, kucaklamayı ve sevmeyi istiyoruz; tek hücreli bir canlıdan yola çıkıp dev bir mavi balinaya dek tüm kâinatı kucaklamak... Eğer tanıyıp anlayabilirsek, doğanın kabul ettiği ölçüleri zorlamamak kaydıyla o âlemde hepimize yer olduğunu göreceğiz. Tek sorunumuz daha çok ve daha büyük peşinde koşarken önümüze çıkan nice önemli unsuru fark edemeyip yitirivermemiz. Acelemiz ve ihtirasımız nice değeri görmeden yitirmemizin belki de en ciddi sebebi. Biraz durup düşünebilsek, sadece kendi türümüzün yaptıklarına değil, doğanın kendi kendine yaptıklarına bakacak zamanı ayırıp, bu isteği diriltebilsek saygı duyalabilecek, örnek alınabilecek ve kesinlikle mutlu olunabilecek formüllerin sadece bizim kurduğumuz yaşamlarda değil, doğanın haykırdığı önermelerde olduğunu kavrayabiliriz. Ayrıca, yaptıklarımızın sonunda doğal düzenin bozulmasıyla kendimizi de nasıl tehlikeye attığımızı fark edebiliriz.
Doğayla ilgili temel bir gerçeği artık mutlaka görmeliyiz: Ancak O’nunla barışık, O’na saygılı, O’nunla uyumlu ve dost olduğumuzda çok daha insanca yaşayabileceğiz. Büyük toplum lideri, büyük hümanist ve saygın İNSAN Mohandas Karamchand GANDHİ, sonsuz deneyimi ile vardığı noktada bize aynı şeyi öneriyor ve biz de size... Lütfen bu güzel çağrıya cevap verin:
“Tanrının yarattığı her şeyin bizler kadar yaşamaya hakkı olduğuna inanıyorum.
Zararlı olarak nitelendirilen yaratıkları öldürmeyi görev edinmektense, akıl sahibi olarak insan, onlarla, öldürmeden başa çıkma yollarını keşfetmeye uğraşırsa, biz de iyiyle kötüyü, doğruyla yanlışı, gerçekle yalanı ayırt etme yeteneği olan insana yaraşır bir dünyada yaşıyor oluruz.”
İnsana yaraşır bir dünyada yaşama arzumuzu yineleyerek, kuşlarla gezinize Merhaba diyorum!