Türkler, M.Ö. 209 yılından itibaren tarihte 16 büyük devlet (imparatorluk) kurmuş, yüzyıllarca cihana hâkim olmuş; yönetimleri, kültür ve medeniyetleriyle örnek ve önder olmuş, soylu ve yüce bir millettir. Türklerin bu üstün başarılarının sırrı; güçlü ve köklü devlet ve yönetim yapısına; ilme ve hukuka, disiplin, adalet ve hoşgörüye dayalı yönetim anlayışına sahip olmalarıdır. Bu nedenledir ki Türk milleti tarih boyunca emperyalist ülkelerin himayesi ve sömürgesi olmamış; hür ve bağımsız yaşamıştır. Çünkü devlet kurmak ve devlet yönetmek Türklerin ruhunda ve geninde olan bir meziyettir. Nitekim ünlü Asya tarihçisi Rene Grusset"Türkler hükümran olmak için yaratılmış bir ırktır.”diyerek bu gerçeği ifade etmiştir.
10. yüzyıldan itibaren Müslüman olan Türkler; Karahanlılar İmparatorluğu, Gazneliler İmparatorluğu, Büyük Selçuklu İmparatorluğu, Harzemşahlar İmparatorluğu, Altınordu İmparatorluğu, Büyük Timur İmparatorluğu, Babür İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğu’nu kurmuşlar; yüzyıllarca İslam dininin ve Müslümanların hâmisi ve hâdimi (koruyucusu ve hizmetkârı) olmuşlar; İslam kültür ve medeniyetini kurmuş ve geliştirmişlerdir.
Türk tarihinde kesintisiz 622 yıl süren; yüzyıllarca üç kıtaya hükmeden, en uzun ömürlü ve en güçlü Türk ve İslam devleti olan Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılmasıyla, 29 Ekim 1923’te kurulan Türkiye Cumhuriyeti de, tarihte olduğu gibi günümüzde de Türk ve İslam dünyasında siyasi, sosyal, kültürel, eğitimsel, bilimsel, ekonomik ve teknolojik bakımdan en ileri, örnek ve önder ülkedir. Türkiye Cumhuriyeti bugün,"G-20 Gelişmiş Ülkeler”in bir üyesi olarak dünyada 16’ncı, Avrupa’da 5’inci sıradadır. Hedefi; 2023’te gelişmiş ülke olarak 10’uncu, 2053’te 5’inci, 2071’de en gelişmiş ve en büyük ülke olarak 16. yüzyılda olduğu gibi, 21’inci yüzyılda da lider ülke olmaktır.
Türklerin insanlık tarihine ve evrensel uygarlığa en büyük katkıları, devlet örgütleme ve yönetme yetenekleri ile çeşitli inanç, din ve etnik kökenden oluşan bütün milletleri yüzyıllarca adalet, güvenlik, huzur, refah ve hoşgörü içinde bir arada yaşatma ve başarıyla yönetme bilgi,birikim ve becerileridir. Türklerin ikinci büyük özelliği; Selçuklulardan itibaren Müslümanların ve İslam dünyasının öncülüğünü ve koruyuculuğunu üstlenmiş ve bunu yüzyıllarca başarıyla gerçekleştirmiş olmalarıdır. Günümüzde de bu öncülük ve koruyuculuk görevi ve hizmeti Müslümanların ve soydaşlarımızın yaşadığı her coğrafyada başarıyla devam etmektedir.
Şu bir gerçektir ki; tarihte kurulan ve üstün başarıyla yönetilen bütün Türk devletleri ve imparatorluklar dehâ sahibi, olağanüstü yetenekli karizmatik liderlerin eseridir. Türkiye Cumhuriyeti devleti de, dâhi bir lider olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün mucizevî bir şaheseridir. Bu yüzdendir ki, Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu günden beri bütün İslam ülkelerine, Türk Cumhuriyetlerine ve mazlum milletlere örnek ve önder olmuştur.
Bu Kitap’ta; Mete (Oğuz) Han’dan itibaren kurulan büyük Türk devletlerinin teşkilat ve yönetim yapıları ile tarihte imparatorluklar kuran ve bu imparatorlukları üstün başarıyla yöneten karizmatik mareşal lider olan Türk hükümdarlarının üstün kişilik özellikleri ve yaşam biçimleri ile üstün liderlik nitelik ve yetenekleri, başarılı hizmetleri, eserleri ve zaferleri ele alınmış ve anlatılmıştır.
Türkler, M.Ö. 209 yılından itibaren tarihte 16 büyük devlet (imparatorluk) kurmuş, yüzyıllarca cihana hâkim olmuş; yönetimleri, kültür ve medeniyetleriyle örnek ve önder olmuş, soylu ve yüce bir millettir. Türklerin bu üstün başarılarının sırrı; güçlü ve köklü devlet ve yönetim yapısına; ilme ve hukuka, disiplin, adalet ve hoşgörüye dayalı yönetim anlayışına sahip olmalarıdır. Bu nedenledir ki Türk milleti tarih boyunca emperyalist ülkelerin himayesi ve sömürgesi olmamış; hür ve bağımsız yaşamıştır. Çünkü devlet kurmak ve devlet yönetmek Türklerin ruhunda ve geninde olan bir meziyettir. Nitekim ünlü Asya tarihçisi Rene Grusset"Türkler hükümran olmak için yaratılmış bir ırktır.”diyerek bu gerçeği ifade etmiştir.
10. yüzyıldan itibaren Müslüman olan Türkler; Karahanlılar İmparatorluğu, Gazneliler İmparatorluğu, Büyük Selçuklu İmparatorluğu, Harzemşahlar İmparatorluğu, Altınordu İmparatorluğu, Büyük Timur İmparatorluğu, Babür İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğu’nu kurmuşlar; yüzyıllarca İslam dininin ve Müslümanların hâmisi ve hâdimi (koruyucusu ve hizmetkârı) olmuşlar; İslam kültür ve medeniyetini kurmuş ve geliştirmişlerdir.
Türk tarihinde kesintisiz 622 yıl süren; yüzyıllarca üç kıtaya hükmeden, en uzun ömürlü ve en güçlü Türk ve İslam devleti olan Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılmasıyla, 29 Ekim 1923’te kurulan Türkiye Cumhuriyeti de, tarihte olduğu gibi günümüzde de Türk ve İslam dünyasında siyasi, sosyal, kültürel, eğitimsel, bilimsel, ekonomik ve teknolojik bakımdan en ileri, örnek ve önder ülkedir. Türkiye Cumhuriyeti bugün,"G-20 Gelişmiş Ülkeler”in bir üyesi olarak dünyada 16’ncı, Avrupa’da 5’inci sıradadır. Hedefi; 2023’te gelişmiş ülke olarak 10’uncu, 2053’te 5’inci, 2071’de en gelişmiş ve en büyük ülke olarak 16. yüzyılda olduğu gibi, 21’inci yüzyılda da lider ülke olmaktır.
Türklerin insanlık tarihine ve evrensel uygarlığa en büyük katkıları, devlet örgütleme ve yönetme yetenekleri ile çeşitli inanç, din ve etnik kökenden oluşan bütün milletleri yüzyıllarca adalet, güvenlik, huzur, refah ve hoşgörü içinde bir arada yaşatma ve başarıyla yönetme bilgi,birikim ve becerileridir. Türklerin ikinci büyük özelliği; Selçuklulardan itibaren Müslümanların ve İslam dünyasının öncülüğünü ve koruyuculuğunu üstlenmiş ve bunu yüzyıllarca başarıyla gerçekleştirmiş olmalarıdır. Günümüzde de bu öncülük ve koruyuculuk görevi ve hizmeti Müslümanların ve soydaşlarımızın yaşadığı her coğrafyada başarıyla devam etmektedir.
Şu bir gerçektir ki; tarihte kurulan ve üstün başarıyla yönetilen bütün Türk devletleri ve imparatorluklar dehâ sahibi, olağanüstü yetenekli karizmatik liderlerin eseridir. Türkiye Cumhuriyeti devleti de, dâhi bir lider olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün mucizevî bir şaheseridir. Bu yüzdendir ki, Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu günden beri bütün İslam ülkelerine, Türk Cumhuriyetlerine ve mazlum milletlere örnek ve önder olmuştur.
Bu Kitap’ta; Mete (Oğuz) Han’dan itibaren kurulan büyük Türk devletlerinin teşkilat ve yönetim yapıları ile tarihte imparatorluklar kuran ve bu imparatorlukları üstün başarıyla yöneten karizmatik mareşal lider olan Türk hükümdarlarının üstün kişilik özellikleri ve yaşam biçimleri ile üstün liderlik nitelik ve yetenekleri, başarılı hizmetleri, eserleri ve zaferleri ele alınmış ve anlatılmıştır.