Çoğu kez imreniyorum sana biliyor musun?
Keşke ben de geçmişime gidebilsem. Bayramlarda ya da özel günlerde de olsa ziyaret edebilsem onu. Karşıma alıp hesap sorabilsem ondan. Suçumu yüzüme yüzüme vurabilsem mesela. Geçmişime olan öfkemi kusabilsem.
Bazen düşününce anlıyorum ki bütün suç onun değil. Kendim de benliğim de suçlu. Ama beni ziyaret etme cesareti bulamasın diye belli etmiyorum bunu geçmişime.
Nasılsa karşılaşırız onunla hafif çakırkeyif bir bedenle, ıssız bir parkın köşesindeki ampülü kırık sokak lambasının altında, sigaramın dumanından halkalar yaparke…
Tutacak elimden, sarılacak belime. “Gel uzlaşalım sevdayla” diyecek. Sonra bir beden olacağız ve özümüze döneceğiz. ‘Geçmişim ve ben’…
Çoğu kez imreniyorum sana biliyor musun?
Keşke ben de geçmişime gidebilsem. Bayramlarda ya da özel günlerde de olsa ziyaret edebilsem onu. Karşıma alıp hesap sorabilsem ondan. Suçumu yüzüme yüzüme vurabilsem mesela. Geçmişime olan öfkemi kusabilsem.
Bazen düşününce anlıyorum ki bütün suç onun değil. Kendim de benliğim de suçlu. Ama beni ziyaret etme cesareti bulamasın diye belli etmiyorum bunu geçmişime.
Nasılsa karşılaşırız onunla hafif çakırkeyif bir bedenle, ıssız bir parkın köşesindeki ampülü kırık sokak lambasının altında, sigaramın dumanından halkalar yaparke…
Tutacak elimden, sarılacak belime. “Gel uzlaşalım sevdayla” diyecek. Sonra bir beden olacağız ve özümüze döneceğiz. ‘Geçmişim ve ben’…