Demokrasimiz, hayatımızda gördüğümüz hiçbir şeye benzemeyen bir saldırı ile karşı karşıya kalsa bile, sistemimizin, ülkesini önemseyen insanlar ayağa kalkıp meydan okuduğu zaman çalıştığını hatırlamalıyız. Çözümün bir parçası olmak, ülkenin ruhu için savaşta coşkulu bir savaşçı olmak, benim kendime karşı günlük meydan okumam. Size meydan okuyuşum ise, bu gayrete eşlik etmeniz için. Kollarımızı sıvama zamanı geldiğinde, ellerimizi kaldırıp teslim olmayalım.
Çünkü bundan yıllar sonra, bu an geçmiş olacak. Çocuklarımız ve torunlarımız bize tehlike bu kadar büyükken nerede olduğumuzu soracaklar. Bize nasıl bir şey olduğunu soracaklar. Onlara sadece ne hissettiğimizi söylememizi istemiyorum. Onlara ne yaptığımızı söylememizi istiyorum.
Kamala Harris, Tutunduğumuz Gerçekler’de, birlikte karşılaşılan büyük zorlukları da hesaba katıp kendi kariyeriyle birlikte, ona en çok ilham veren kişilerin bilgeliklerinden, sezgilerinden ve çalışmalarından elde ettikleri deneyimlerinden de yararlanarak mücadele ederken, problem çözümü, kriz yönetimi ve zorlu zamanlarda liderlik etme konusunda ustalık dersi veriyor. Kamala Harris’in, kendi yaşam döngüsünden ve günümüzden verdiği önemli örneklerde de görüleceği gibi, ortak mücadele, ortak amaç ve ortak değerler üstüne görüşlerini bu kitapta izliyoruz. Kitap, ülkenin gerçeklerine ve özellikle ülkedeki bir avuç insanın, asıl kalabalık kitleleri sahip olduklarından daha az ortak yönleri olduğuna ikna etmek için ne kadar sıkı çalıştığına dair zengin bir içeriğe sahip.
Onları görmezden gelerek ortak gerçeklerimizden yararlanmaya devam etme gayretini göstermek ise bize düşüyor. Bunu yapabildiğimizde, ortak çabamız bizi ve büyük ulusu şimdi ve gelecek zamanlarda ayakta tutmaya devam edecektir.
KAMALA D. HARRIS Amerika Birleşik Devletleri’nin seçilmiş başkan yardımcısıdır. Kariyerine Alameda İlçe Bölge Savcılığında başladı, ardından San Francisco bölge savcısı seçildi. Kaliforniya’nın başsavcısı olarak Harris, ulusötesi çeteleri, büyük bankaları, büyük petrol şirketlerini ve ticari üniversiteleri yargıladı, Ekonomik Bakım Yasasına yönelik saldırılara karşı savaştı. Ayrıca, ilkokulda devamsızlığı azaltmak için mücadele etti, ceza hukuku sistemindeki ırksal eşitsizlikleri ortaya çıkarmak için ülkenin ilk açık veri inisiyatifine öncülük etti ve polis memurları için örtük önyargı eğitimi uyguladı. Şimdiye kadar ABD Senatosuna seçilen ikinci Siyah kadın ve ilk Siyah / Hint-Amerikan başkan yardımcısı olan Harris, ceza hukuku sisteminde reform yapmak, asgari ücreti yükseltmek, Amerikalıların çoğunluğuna yükseköğrenimi harçsız hale getirmek ve mültecilerle göçmenlerin yasal haklarını korumak için çalışıyor.
Amerika’nın en ilham verici siyasi liderlerinden biri olan Kamala Harris, toplumları birleştiren temel gerçekleri ve bu gerçeklere göre nasıl davranılması gerektiğini, kendi hayatından yola çıkarak oluşturduğu uzun mücadeleyi bu kitapla okurlara aktarıyor.
Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in gerçekleri konuşma konusundaki kararlılığı, yetiştirilme tarzıyla şekillendi. Göçmen ebeveynlerin kızı olarak, Kaliforniya, Oakland’da, sosyal adaleti derinden önemseyen bir toplumda büyüdü; Jamaikalı saygın bir ekonomist olan babası ve Hindistan’da hayranlık uyandıran bir kanser araştırmacısı olan annesi, Berkeley’de yüksek lisans öğrencisiyken sivil haklar hareketi eylemlerinde tanıştılar. Büyürken, Harris adalete olan tutkusunu hiçbir zaman saklamadı ve hukuk fakültesini bitirerek bölge savcı yardımcısı olduğunda, kendini hızla Amerikan kolluk kuvvetlerinin en yenilikçi temsilcilerinden biri olarak buldu. Kısa süre sonra, San Francisco bölge savcılığına yükseldi, ardından Kaliforniya eyaletinin başkanun uygulayıcısı oldu. Orta sınıfın en büyük destekçilerinden biri olarak tanınan ve sessizlerin sesini duyurmaya çalışan Harris, haciz krizi sırasında büyük bankalarla savaştı ve Kaliforniya’nın çalışan aileleri için tarihi bir uzlaşma elde etti. Kaliforniya’nın en çetrefilli sorunlarının ço- ğuna bütüncül, veriye dayalı bir yaklaşım uyguladı ve bir dizi yanlış tercih sunduğu için “suça karşı sert" retoriğinden her zaman kaçındı. Suç konusundaki mantrası ne "sert" ne de "yumuşak" ama akıllı oldu. Akıllı olmak, bir toplum olarak bizi daha iyi hale getirebilecek gerçekleri öğrenmek ve bu gerçekleri tüm gücümüzle desteklemek demektir. Bu, Harris'i, Kaliforniya başsavcısı olarak, bir ABD senatörü olarak ve şimdi başkan yardımcısı olarak, sağlık hizmetleri ve yeni ekonomiden göçmenliğe, ulusal güvenlikten, opioid krizi ve hızla artan eşitsizliğe uzanan bir dizi karmaşık meseleyle uğraşırken, dönüşümsel bir kariyere yönlendiren baş unsur oldu.
Demokrasimiz, hayatımızda gördüğümüz hiçbir şeye benzemeyen bir saldırı ile karşı karşıya kalsa bile, sistemimizin, ülkesini önemseyen insanlar ayağa kalkıp meydan okuduğu zaman çalıştığını hatırlamalıyız. Çözümün bir parçası olmak, ülkenin ruhu için savaşta coşkulu bir savaşçı olmak, benim kendime karşı günlük meydan okumam. Size meydan okuyuşum ise, bu gayrete eşlik etmeniz için. Kollarımızı sıvama zamanı geldiğinde, ellerimizi kaldırıp teslim olmayalım.
Çünkü bundan yıllar sonra, bu an geçmiş olacak. Çocuklarımız ve torunlarımız bize tehlike bu kadar büyükken nerede olduğumuzu soracaklar. Bize nasıl bir şey olduğunu soracaklar. Onlara sadece ne hissettiğimizi söylememizi istemiyorum. Onlara ne yaptığımızı söylememizi istiyorum.
Kamala Harris, Tutunduğumuz Gerçekler’de, birlikte karşılaşılan büyük zorlukları da hesaba katıp kendi kariyeriyle birlikte, ona en çok ilham veren kişilerin bilgeliklerinden, sezgilerinden ve çalışmalarından elde ettikleri deneyimlerinden de yararlanarak mücadele ederken, problem çözümü, kriz yönetimi ve zorlu zamanlarda liderlik etme konusunda ustalık dersi veriyor. Kamala Harris’in, kendi yaşam döngüsünden ve günümüzden verdiği önemli örneklerde de görüleceği gibi, ortak mücadele, ortak amaç ve ortak değerler üstüne görüşlerini bu kitapta izliyoruz. Kitap, ülkenin gerçeklerine ve özellikle ülkedeki bir avuç insanın, asıl kalabalık kitleleri sahip olduklarından daha az ortak yönleri olduğuna ikna etmek için ne kadar sıkı çalıştığına dair zengin bir içeriğe sahip.
Onları görmezden gelerek ortak gerçeklerimizden yararlanmaya devam etme gayretini göstermek ise bize düşüyor. Bunu yapabildiğimizde, ortak çabamız bizi ve büyük ulusu şimdi ve gelecek zamanlarda ayakta tutmaya devam edecektir.
KAMALA D. HARRIS Amerika Birleşik Devletleri’nin seçilmiş başkan yardımcısıdır. Kariyerine Alameda İlçe Bölge Savcılığında başladı, ardından San Francisco bölge savcısı seçildi. Kaliforniya’nın başsavcısı olarak Harris, ulusötesi çeteleri, büyük bankaları, büyük petrol şirketlerini ve ticari üniversiteleri yargıladı, Ekonomik Bakım Yasasına yönelik saldırılara karşı savaştı. Ayrıca, ilkokulda devamsızlığı azaltmak için mücadele etti, ceza hukuku sistemindeki ırksal eşitsizlikleri ortaya çıkarmak için ülkenin ilk açık veri inisiyatifine öncülük etti ve polis memurları için örtük önyargı eğitimi uyguladı. Şimdiye kadar ABD Senatosuna seçilen ikinci Siyah kadın ve ilk Siyah / Hint-Amerikan başkan yardımcısı olan Harris, ceza hukuku sisteminde reform yapmak, asgari ücreti yükseltmek, Amerikalıların çoğunluğuna yükseköğrenimi harçsız hale getirmek ve mültecilerle göçmenlerin yasal haklarını korumak için çalışıyor.
Amerika’nın en ilham verici siyasi liderlerinden biri olan Kamala Harris, toplumları birleştiren temel gerçekleri ve bu gerçeklere göre nasıl davranılması gerektiğini, kendi hayatından yola çıkarak oluşturduğu uzun mücadeleyi bu kitapla okurlara aktarıyor.
Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in gerçekleri konuşma konusundaki kararlılığı, yetiştirilme tarzıyla şekillendi. Göçmen ebeveynlerin kızı olarak, Kaliforniya, Oakland’da, sosyal adaleti derinden önemseyen bir toplumda büyüdü; Jamaikalı saygın bir ekonomist olan babası ve Hindistan’da hayranlık uyandıran bir kanser araştırmacısı olan annesi, Berkeley’de yüksek lisans öğrencisiyken sivil haklar hareketi eylemlerinde tanıştılar. Büyürken, Harris adalete olan tutkusunu hiçbir zaman saklamadı ve hukuk fakültesini bitirerek bölge savcı yardımcısı olduğunda, kendini hızla Amerikan kolluk kuvvetlerinin en yenilikçi temsilcilerinden biri olarak buldu. Kısa süre sonra, San Francisco bölge savcılığına yükseldi, ardından Kaliforniya eyaletinin başkanun uygulayıcısı oldu. Orta sınıfın en büyük destekçilerinden biri olarak tanınan ve sessizlerin sesini duyurmaya çalışan Harris, haciz krizi sırasında büyük bankalarla savaştı ve Kaliforniya’nın çalışan aileleri için tarihi bir uzlaşma elde etti. Kaliforniya’nın en çetrefilli sorunlarının ço- ğuna bütüncül, veriye dayalı bir yaklaşım uyguladı ve bir dizi yanlış tercih sunduğu için “suça karşı sert" retoriğinden her zaman kaçındı. Suç konusundaki mantrası ne "sert" ne de "yumuşak" ama akıllı oldu. Akıllı olmak, bir toplum olarak bizi daha iyi hale getirebilecek gerçekleri öğrenmek ve bu gerçekleri tüm gücümüzle desteklemek demektir. Bu, Harris'i, Kaliforniya başsavcısı olarak, bir ABD senatörü olarak ve şimdi başkan yardımcısı olarak, sağlık hizmetleri ve yeni ekonomiden göçmenliğe, ulusal güvenlikten, opioid krizi ve hızla artan eşitsizliğe uzanan bir dizi karmaşık meseleyle uğraşırken, dönüşümsel bir kariyere yönlendiren baş unsur oldu.
