Ubeydullah Efendi II. Abdülhamid’in istibdadından kaçarak, diyar diyar dolaşırken, Amerika’ya kadar gitmişti. Şark kültüründen ve dillerinden başka bir şey tanımayan bu sarıklı adam orada İngilizce öğrenmiş, keten helvası, yüzük halkası, şunu bunu yaparak ve satarak yaşamıştı.
İnsan, akıl ve mantığa ne kadar hürmet etse ve hareketlerini ona uydurmaya çalışıyorum hülyasına kapılsa, karşısında böyle akıl ve mantığa isyan etmiş ve bu isyanına rağmen açlıktan ölmeyerek, zorlukların içinden neşeli bir sıçrayışla kurtulmuş maceracıları görünce, onlara hayran olmaktan kendisini alamıyor.
Tam 130 yıl önce (1893) Amerika’ya yolunu düşüren bir Osmanlı aydının yaşadıklarını keyifle okuyacaksınız.
Ubeydullah Efendi II. Abdülhamid’in istibdadından kaçarak, diyar diyar dolaşırken, Amerika’ya kadar gitmişti. Şark kültüründen ve dillerinden başka bir şey tanımayan bu sarıklı adam orada İngilizce öğrenmiş, keten helvası, yüzük halkası, şunu bunu yaparak ve satarak yaşamıştı.
İnsan, akıl ve mantığa ne kadar hürmet etse ve hareketlerini ona uydurmaya çalışıyorum hülyasına kapılsa, karşısında böyle akıl ve mantığa isyan etmiş ve bu isyanına rağmen açlıktan ölmeyerek, zorlukların içinden neşeli bir sıçrayışla kurtulmuş maceracıları görünce, onlara hayran olmaktan kendisini alamıyor.
Tam 130 yıl önce (1893) Amerika’ya yolunu düşüren bir Osmanlı aydının yaşadıklarını keyifle okuyacaksınız.