Patrick Süskind, Türkiye’deki okurların yakından tanıdığı, sevdiği bir ad. Unutulmaz romanı Koku, kısa romanı Güvercin ve Herr Sommer’in Öyküsü’nün ardından bu kez de öyküleriyle karşınızda. Süskind, insan doğasını, zayıflıkları ve erdemleriyle iyi bilen bir yazar. Derin bir gözlem gücü, kendini hissettiren dozunda bir ironi, fantastik bir kurgulama bu öykülerin ortak özelliği. Resimlerinde yeterli derinliğin olmadığını söyleyen bir eleştirmen yüzünden yaşamı altüst olan genç bir kadın ressam; şaşırtıcı bir satranç oyununun tuhaf oyuncuları; dünyanın acımasızca kapanan bir midye kabuğu olduğuna inanan bir kuyumcu; yazınsal bellek kaybından yakınan bir okur, bu ilginç öykülerin ilginç kahramanları. Süskind’in usta bir anlatıcı olduğunu bir kez daha kanıtlayan Üç Buçuk Öykü, küçük ama belleklerde hoş bir tat bırakan bir kitapçık.
Patrick Süskind, Türkiye’deki okurların yakından tanıdığı, sevdiği bir ad. Unutulmaz romanı Koku, kısa romanı Güvercin ve Herr Sommer’in Öyküsü’nün ardından bu kez de öyküleriyle karşınızda. Süskind, insan doğasını, zayıflıkları ve erdemleriyle iyi bilen bir yazar. Derin bir gözlem gücü, kendini hissettiren dozunda bir ironi, fantastik bir kurgulama bu öykülerin ortak özelliği. Resimlerinde yeterli derinliğin olmadığını söyleyen bir eleştirmen yüzünden yaşamı altüst olan genç bir kadın ressam; şaşırtıcı bir satranç oyununun tuhaf oyuncuları; dünyanın acımasızca kapanan bir midye kabuğu olduğuna inanan bir kuyumcu; yazınsal bellek kaybından yakınan bir okur, bu ilginç öykülerin ilginç kahramanları. Süskind’in usta bir anlatıcı olduğunu bir kez daha kanıtlayan Üç Buçuk Öykü, küçük ama belleklerde hoş bir tat bırakan bir kitapçık.