İspanyol edebiyatının baş yapıtlarından biri sayılan ve Don Kişot'tan sonra en çok okunan roman Üç Köşeli Şapka oldu.
Bir değirmencinin güzel karısına göz diken gülünç ve aptal bir hâkim onu ayartmaya çalışır, fakat başaramaz ve sonunda alaya alınıp maskara olur.
Yazar, insanoğlunun içinde bulunduğu değişik ruh hallerini çözümlerken tüm karşıt özelliklerin, bir insanda nasıl bir arada bulunabileceğini ironik bir dille anlatır.
Bütün dünya dillere çevrilen Üç Köşeli Şapka,1919 yılında aynı isimle Londra'da sergilenen ve büyük bir başarı kazanan Manuel de Falla'nın bale süitine, Hugo Wolf’un yazdığı operaya ve Picasso’nun resimlerine ilham kaynağı olmuştur.
İspanyol edebiyatının baş yapıtlarından biri sayılan ve Don Kişot'tan sonra en çok okunan roman Üç Köşeli Şapka oldu.
Bir değirmencinin güzel karısına göz diken gülünç ve aptal bir hâkim onu ayartmaya çalışır, fakat başaramaz ve sonunda alaya alınıp maskara olur.
Yazar, insanoğlunun içinde bulunduğu değişik ruh hallerini çözümlerken tüm karşıt özelliklerin, bir insanda nasıl bir arada bulunabileceğini ironik bir dille anlatır.
Bütün dünya dillere çevrilen Üç Köşeli Şapka,1919 yılında aynı isimle Londra'da sergilenen ve büyük bir başarı kazanan Manuel de Falla'nın bale süitine, Hugo Wolf’un yazdığı operaya ve Picasso’nun resimlerine ilham kaynağı olmuştur.