Hayatının önemli bir kısmını yurtdışı tecrübeleri ile geçiren Haşim Nahid “Üç Muamma” adını verdiği Garp, Şark ve Türk Meselelerine zaman zaman batılı, bazen de doğulu refleksler ile çare aramaya çalışıyor. O güne kadar aslında Garp ve Şark Meselesi söz konusu iken yazar bunların yanına bir de Türk Meselesi diye bir kavram eklemektedir. Bunu ise ne garpın gözü ile doğuyu, ne de doğunun gözü ile batıyı anlatmaya çalışan anlayışla değil; Türk'ün gözü ile Türk Meselesini anlatmaya çalışan bir anlayışla incelemiştir.
Bunun yanında “Muakale Sistemi” diye kendi dilince kavramsallaştırdığı felsefenin vazgeçilemez dinamiklerinden diyalektik metodu en önemli akademik kavramıdır. Hatta o döneme kadar kavramsallaşmadığı için akademik üründür de diyebiliriz.
Hayatının önemli bir kısmını yurtdışı tecrübeleri ile geçiren Haşim Nahid “Üç Muamma” adını verdiği Garp, Şark ve Türk Meselelerine zaman zaman batılı, bazen de doğulu refleksler ile çare aramaya çalışıyor. O güne kadar aslında Garp ve Şark Meselesi söz konusu iken yazar bunların yanına bir de Türk Meselesi diye bir kavram eklemektedir. Bunu ise ne garpın gözü ile doğuyu, ne de doğunun gözü ile batıyı anlatmaya çalışan anlayışla değil; Türk'ün gözü ile Türk Meselesini anlatmaya çalışan bir anlayışla incelemiştir.
Bunun yanında “Muakale Sistemi” diye kendi dilince kavramsallaştırdığı felsefenin vazgeçilemez dinamiklerinden diyalektik metodu en önemli akademik kavramıdır. Hatta o döneme kadar kavramsallaşmadığı için akademik üründür de diyebiliriz.