Basın tarihini bilenler 2. Meşrutiyetin 1908 yılında ilânına ayrı bir önem verirler. Çünkü getirilen serbestlik ortamında basın, hızlı bir gelişme dönemine girer. Gerek İstanbul'da, gerekse Anadolu'nun belli başlı kültür merkezlerinde çok yoğun bir basın hayatı yaşanmaya başlar. Peş peşe gazete ve dergiler çıkarılır, yeni yeni yazarlar /muharrirler ortaya çıkar. Bir önceki dönemden çok daha farklı konulara değinilir.
Dergicilik alanında Konya'da da benzer durum görülür. Önce Bârika (1909) çıkar, onu Ufk-ı Âtî izler. Türk edebiyatında Fecr-i Âtî dediğimiz dönemin yansımaları ve etkilerinin görüldüğü bu dergi uzun ömürlü olmaz. Fakat yayımlandığı kısa sürede, Konya'da geleceğe umutla bakabileceğimiz şair, yazar ve fikir adamı potansiyelinin bulunduğu ortaya çıkar. Nitekim daha sonraki yıllarda, Ufk-ı Âtî şair/yazarlarının imzalarına çeşitli gazete ve dergilerde sık sık rastlayacağız.
Basın tarihini bilenler 2. Meşrutiyetin 1908 yılında ilânına ayrı bir önem verirler. Çünkü getirilen serbestlik ortamında basın, hızlı bir gelişme dönemine girer. Gerek İstanbul'da, gerekse Anadolu'nun belli başlı kültür merkezlerinde çok yoğun bir basın hayatı yaşanmaya başlar. Peş peşe gazete ve dergiler çıkarılır, yeni yeni yazarlar /muharrirler ortaya çıkar. Bir önceki dönemden çok daha farklı konulara değinilir.
Dergicilik alanında Konya'da da benzer durum görülür. Önce Bârika (1909) çıkar, onu Ufk-ı Âtî izler. Türk edebiyatında Fecr-i Âtî dediğimiz dönemin yansımaları ve etkilerinin görüldüğü bu dergi uzun ömürlü olmaz. Fakat yayımlandığı kısa sürede, Konya'da geleceğe umutla bakabileceğimiz şair, yazar ve fikir adamı potansiyelinin bulunduğu ortaya çıkar. Nitekim daha sonraki yıllarda, Ufk-ı Âtî şair/yazarlarının imzalarına çeşitli gazete ve dergilerde sık sık rastlayacağız.