1328 yılında yayımlanan ve bir iki defa günümüz Türkçesine Osmanlı kelimeleriyle çevrilmiş olan bu eser ilk defa sadeleştirilmiş ve anlaşılabilir bir Türkçe ile yazarın kalemine sadık kalınarak okurlara sunulmaktadır.
Ukde’yi okumak; herkes uykudayken uyanıp, o dönem kahramanlarının yaşamak isteyip yaşayamadığı ve içinde “UKDE” olarak kalmış olan emellerini, bir kahve içimi okuyarak o döneme kısa bir yolculuk yapmak demektir.
Ve eserden küçük bir satır:
“Hayatımdan daima bir Ukde hüsranıyla nihayetlenen, hatıralarım ile sevdalarım arasında kalan son aşkım… Kalbimin bu son UKDESİ…”
1328 yılında yayımlanan ve bir iki defa günümüz Türkçesine Osmanlı kelimeleriyle çevrilmiş olan bu eser ilk defa sadeleştirilmiş ve anlaşılabilir bir Türkçe ile yazarın kalemine sadık kalınarak okurlara sunulmaktadır.
Ukde’yi okumak; herkes uykudayken uyanıp, o dönem kahramanlarının yaşamak isteyip yaşayamadığı ve içinde “UKDE” olarak kalmış olan emellerini, bir kahve içimi okuyarak o döneme kısa bir yolculuk yapmak demektir.
Ve eserden küçük bir satır:
“Hayatımdan daima bir Ukde hüsranıyla nihayetlenen, hatıralarım ile sevdalarım arasında kalan son aşkım… Kalbimin bu son UKDESİ…”