Ülkücülük zor bir meşgaledir. Her insanın üstesinden gelmesi beklenemez. Çünkü kısa sürede bir başarı için değil, uzun maratonlu bir koşu gibi ömrünü tüketmektir. Bu yüzden her insan bu mukaddes davayı anlayamaz. Anlamadığı gibi de bu yolda serden geçenlerin yaptıklarının akıl işi olmadığını söyleyerek onu yolundan çevirtmeye çalışır. Ancak ülkücü kararını vermiştir; kalabalıkta yalnız kalmayı hesaba katmıştır. Bu durumu iyi algılayan Galip Erdem Ülkücünün Çilesi adlı yazıyı kaleme almıştır. Söylediklerimize tercüman olması bakımından geri kalanı ondan dinleyelim:
“Gün olur, ülküsüz insanlara gıpta ile bakasınız gelir. Rahat yaşarlar. Tıpkı Şairin söylediği gibi: “Akl-ı şuur” ları vardır, güzel severler. “Bade” içerler ve nihayet göçüp giderler.
Ülkücülük zor bir meşgaledir. Her insanın üstesinden gelmesi beklenemez. Çünkü kısa sürede bir başarı için değil, uzun maratonlu bir koşu gibi ömrünü tüketmektir. Bu yüzden her insan bu mukaddes davayı anlayamaz. Anlamadığı gibi de bu yolda serden geçenlerin yaptıklarının akıl işi olmadığını söyleyerek onu yolundan çevirtmeye çalışır. Ancak ülkücü kararını vermiştir; kalabalıkta yalnız kalmayı hesaba katmıştır. Bu durumu iyi algılayan Galip Erdem Ülkücünün Çilesi adlı yazıyı kaleme almıştır. Söylediklerimize tercüman olması bakımından geri kalanı ondan dinleyelim:
“Gün olur, ülküsüz insanlara gıpta ile bakasınız gelir. Rahat yaşarlar. Tıpkı Şairin söylediği gibi: “Akl-ı şuur” ları vardır, güzel severler. “Bade” içerler ve nihayet göçüp giderler.