Tarih boyunca devletlerin temel görevleri arasında kabul edilen güvenlik ve istihbarat çalışmalarının; günümüz toplumunda devlete bakış tarzının değişmesine paralel olarak değiştiği görülmektedir. Modern kamu yönetimi gereklerine göre yeni yaklaşımlar ortaya çıkarken, ulusal güvenlik bürokrasisinin karmaşık doğasının da, bu yeni yaklaşımlardan biri olan Bütünleşik Kamu Yönetimi (BKY) yaklaşımı aracılığıyla incelenmesinin sağlıklı olacağı düşünülmektedir. Bu bağlamda, devlet yönetiminin geleneksel karakterini yansıtan ulusal güvenlik sistemlerinin, Bütünleşik Kamu Yönetimi yaklaşımı ve epistemik topluluklar bağlamında incelenmesi ve çağımızın yeni güvenlik kültürünün anlaşılabilmesi son derece önemlidir.
Bu eserdeki çalışmanın amacı da, güvenliğin bir kamu politikası alanı olmasından dolayı ortaya çıkan ulusal hedefler dizininin başarıya ulaşması için ilgili mekanizmaların nasıl çalıştığını incelemektir. Bu nedenle, bu kitaptaki çalışma, kamu politikası alanı olarak ulusal güvenlik politikaları ve sistemlerinin, Bütünleşik Kamu Yönetimi yaklaşımı ve epistemik topluluk modeli mekanizmasının anlaşılması ve ulusal güvenlik kültürü bağlamında incelenmesini temel alan bir bakış açısına dayandırılmaktadır.
Çalışmanın ana bağlamı, ulusal güvenlik bürokrasisinde Bütünleşik Kamu Yönetimi (BKY) yaklaşımına dayalı olduğu kadar, bu yaklaşıma alternatif olan Bürokratik Çokluk Teorisi (BÇT) de BKY ile karşılaştırmalı olarak ele alınmıştır. Gerek Amerika Birleşik Devletleri gerekse de Türkiye'de, iki yaklaşımın, teorinin ötesine geçen yanları, yani uygulamaya etkileri de değerlendirilmeye çalışılmıştır.
Tarih boyunca devletlerin temel görevleri arasında kabul edilen güvenlik ve istihbarat çalışmalarının; günümüz toplumunda devlete bakış tarzının değişmesine paralel olarak değiştiği görülmektedir. Modern kamu yönetimi gereklerine göre yeni yaklaşımlar ortaya çıkarken, ulusal güvenlik bürokrasisinin karmaşık doğasının da, bu yeni yaklaşımlardan biri olan Bütünleşik Kamu Yönetimi (BKY) yaklaşımı aracılığıyla incelenmesinin sağlıklı olacağı düşünülmektedir. Bu bağlamda, devlet yönetiminin geleneksel karakterini yansıtan ulusal güvenlik sistemlerinin, Bütünleşik Kamu Yönetimi yaklaşımı ve epistemik topluluklar bağlamında incelenmesi ve çağımızın yeni güvenlik kültürünün anlaşılabilmesi son derece önemlidir.
Bu eserdeki çalışmanın amacı da, güvenliğin bir kamu politikası alanı olmasından dolayı ortaya çıkan ulusal hedefler dizininin başarıya ulaşması için ilgili mekanizmaların nasıl çalıştığını incelemektir. Bu nedenle, bu kitaptaki çalışma, kamu politikası alanı olarak ulusal güvenlik politikaları ve sistemlerinin, Bütünleşik Kamu Yönetimi yaklaşımı ve epistemik topluluk modeli mekanizmasının anlaşılması ve ulusal güvenlik kültürü bağlamında incelenmesini temel alan bir bakış açısına dayandırılmaktadır.
Çalışmanın ana bağlamı, ulusal güvenlik bürokrasisinde Bütünleşik Kamu Yönetimi (BKY) yaklaşımına dayalı olduğu kadar, bu yaklaşıma alternatif olan Bürokratik Çokluk Teorisi (BÇT) de BKY ile karşılaştırmalı olarak ele alınmıştır. Gerek Amerika Birleşik Devletleri gerekse de Türkiye'de, iki yaklaşımın, teorinin ötesine geçen yanları, yani uygulamaya etkileri de değerlendirilmeye çalışılmıştır.