Dünyanın farklı coğrafyalarından insanların hayatta kalabilme adına başka ülke topraklarına doğru giriştikleri zorunlu göç hareketleri, içinde bulunduğumuz yüzyılın en önemli insani krizlerinden biri haline gelmiştir. Türkiye ise topraklarında ağırladığı milyonlarca insanla bu krizi en fazla hisseden ülkelerden biridir. Şüphesiz ki zorunlu göç krizinin sorumluluğu tüm insanlığın omuzlarındadır. Zira dünyanın herhangi bir noktasındaki insanları ölüm tehlikesiyle, işkenceyle, ağır insan hakları ihlalleriyle baş başa bırakmış bir dünyanın medeni olma iddiası inandırıcı olmayacaktır.
Bugün zorunlu göç ve mültecilik konularında nitelikli bilgiye ve yapıcı entelektüel tartışmalara her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır. Nitelikli bilginin üretilebilmesi ve yapıcı entelektüel tartışmaların ortaya çıkabilmesi ise ancak farklı disiplinlerin katkıları ile mümkün olabilecektir. Bu çerçevede, Uluslararası Göç ve Mültecilik isimli bu kitap sosyal ve beşeri bilimlerin farklı disiplinlerinin katkılarını bir araya getirme amacıyla yola çıkmıştır.
Kitapta farklı disiplinlerden on üç başlık yer almaktadır. Bu başlıklarda zorunlu göç ve mültecilik meselesinin küreselden yerele, karar alma süreçlerinden toplumsal ve bireysel sonuçlarına kadar birbirinden farklı boyutlarıyla ele alınabilmesi hedeflenmiştir. Bu hedef doğrultusunda siyaset bilimi, uluslararası ilişkiler, hukuk, kamu yönetimi, iktisat, yönetim ve organizasyon, sosyoloji, toplumsal cinsiyet çalışmaları, kültürel çalışmalar, iletişim ve eğitim bilimleri gibi pek çok disiplin bu kitabın şekillenmesinde yapıtaşları olmuştur.
Dünyanın farklı coğrafyalarından insanların hayatta kalabilme adına başka ülke topraklarına doğru giriştikleri zorunlu göç hareketleri, içinde bulunduğumuz yüzyılın en önemli insani krizlerinden biri haline gelmiştir. Türkiye ise topraklarında ağırladığı milyonlarca insanla bu krizi en fazla hisseden ülkelerden biridir. Şüphesiz ki zorunlu göç krizinin sorumluluğu tüm insanlığın omuzlarındadır. Zira dünyanın herhangi bir noktasındaki insanları ölüm tehlikesiyle, işkenceyle, ağır insan hakları ihlalleriyle baş başa bırakmış bir dünyanın medeni olma iddiası inandırıcı olmayacaktır.
Bugün zorunlu göç ve mültecilik konularında nitelikli bilgiye ve yapıcı entelektüel tartışmalara her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır. Nitelikli bilginin üretilebilmesi ve yapıcı entelektüel tartışmaların ortaya çıkabilmesi ise ancak farklı disiplinlerin katkıları ile mümkün olabilecektir. Bu çerçevede, Uluslararası Göç ve Mültecilik isimli bu kitap sosyal ve beşeri bilimlerin farklı disiplinlerinin katkılarını bir araya getirme amacıyla yola çıkmıştır.
Kitapta farklı disiplinlerden on üç başlık yer almaktadır. Bu başlıklarda zorunlu göç ve mültecilik meselesinin küreselden yerele, karar alma süreçlerinden toplumsal ve bireysel sonuçlarına kadar birbirinden farklı boyutlarıyla ele alınabilmesi hedeflenmiştir. Bu hedef doğrultusunda siyaset bilimi, uluslararası ilişkiler, hukuk, kamu yönetimi, iktisat, yönetim ve organizasyon, sosyoloji, toplumsal cinsiyet çalışmaları, kültürel çalışmalar, iletişim ve eğitim bilimleri gibi pek çok disiplin bu kitabın şekillenmesinde yapıtaşları olmuştur.