"Hukuk güçle ve çıkarla aynı şey olmasa da varolan güç ilişkisinin ifade edilmesini sağlayan odur. Hukuk öncelikle güçlü olanın çıkarlarına hizmet etme eğilimindedir. [ ] Uluslararası hukuk, bu kurala bir istisna getirmez."
- B.V.A. Röling, 1960
Bugün gelinen noktada uluslararası hukukun hala bazı devletler bünyesinde/onlar için çalışıyor bir görünüme sahip olması, Röling'in bu sözlerini hatırlatmaktadır. Aynı zamanda, uluslararası hukukun muhtemel geleceği konusunda da kaygıları arttırmaktadır.
Bu nedenle, bu kitap çalışmasında, disiplinin dünden bugüne ve geleceğe nasıl bir yol izlediği, nasıl bir gelişim, değişim ve dönüşüm geçirdiği, hangi temel kavram ve tartışmalardan yola çıkıldığı, mevcut düzende güncel tartışmaların nasıl evrildiği soruları üzerinden, uluslararası hukukun muhtemel geleceğine yönelik bir perspektif çizme amacı güdülmektedir.
Son tahlilde ortaya çıkan sistem oldukça karmaşık, birbiriyle doğrudan ya da dolaylı olarak ilişkili, birbirini yine doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyen çoklu bir yapıya işaret etmektedir. Fakat muhtemel gelecek yapılanmasında, uluslararası hukuk için nasıl bir tanımlama yapılırsa yapılsın, nasıl bir sistem öngörülürse görülsün, -ki bu çoğulcu, çok merkezli ya da başka bir sistem olabilir- pratikte farklı güç dağılımlarını ortaya çıkarmaya devam edeceği ve siyasi, dolayısıyla da tartışmalı taraflarının yine olacağı kuvvetle muhtemel görünmektedir.
"Hukuk güçle ve çıkarla aynı şey olmasa da varolan güç ilişkisinin ifade edilmesini sağlayan odur. Hukuk öncelikle güçlü olanın çıkarlarına hizmet etme eğilimindedir. [ ] Uluslararası hukuk, bu kurala bir istisna getirmez."
- B.V.A. Röling, 1960
Bugün gelinen noktada uluslararası hukukun hala bazı devletler bünyesinde/onlar için çalışıyor bir görünüme sahip olması, Röling'in bu sözlerini hatırlatmaktadır. Aynı zamanda, uluslararası hukukun muhtemel geleceği konusunda da kaygıları arttırmaktadır.
Bu nedenle, bu kitap çalışmasında, disiplinin dünden bugüne ve geleceğe nasıl bir yol izlediği, nasıl bir gelişim, değişim ve dönüşüm geçirdiği, hangi temel kavram ve tartışmalardan yola çıkıldığı, mevcut düzende güncel tartışmaların nasıl evrildiği soruları üzerinden, uluslararası hukukun muhtemel geleceğine yönelik bir perspektif çizme amacı güdülmektedir.
Son tahlilde ortaya çıkan sistem oldukça karmaşık, birbiriyle doğrudan ya da dolaylı olarak ilişkili, birbirini yine doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyen çoklu bir yapıya işaret etmektedir. Fakat muhtemel gelecek yapılanmasında, uluslararası hukuk için nasıl bir tanımlama yapılırsa yapılsın, nasıl bir sistem öngörülürse görülsün, -ki bu çoğulcu, çok merkezli ya da başka bir sistem olabilir- pratikte farklı güç dağılımlarını ortaya çıkarmaya devam edeceği ve siyasi, dolayısıyla da tartışmalı taraflarının yine olacağı kuvvetle muhtemel görünmektedir.