Columbia Üniversitesi yayını olan bu kitapta iki jeopolitik uzmanı olan Klaus Dodds ve Sean Carter, dikkatlerini jeopolitiğin medya yansımalarına ve özel olarak sinema ile etkileşimine çeviriyorlar.
Birçok insan ilk bakışta uluslararası politikanın boğucu dünyasının sinemayla ve diğer popüler kültür formlarıyla çok az ilişkisi olduğunu düşünebilir. Oysa uluslararası politikadan büyük oranda ulus devletlerin uluslararası arenadaki etkileşimleri anlaşılsa bile, görselliğin devletlerin ve uluslararası arenanın kurulmasında başat bir unsur olduğu öne sürülebilir. Dünya liderlerinin koreografilerinden ve basındaki görünümlerinden, film çekimi için yer aramaya ve set kurulumuna kadar birçok konu bize görselliğin kurucu işlevini işaret edebilir. Jeopolitik gücün icrasında, devletler ve liderlikler; bir olayı, yeri ya da süreci çerçevelemeye ya da sınırlandırmaya, hatta gözden uzak tutmaya çalıştıklarında, görsellik kritik bir rol oynar.
Bu kitap, bu nedenlerle film ve uluslararası politikanın birlikte çalışılabileceği tezini işlemektedir. Kitabın bütünü boyunca, politik coğrafya ve uluslararası ilişkiler alanından akademik çalışmaları, genel olarak görsel kültür alanıyla ve özelde ise sinema ile bir diyaloga sokma arayışı içinde olan yazarlar, mekânsal bir yaklaşımla sinema ve uluslararası politika analizi yaparak, farklı mekânsal biçimlenmeleri dört tematik bölümde ele alıyorlar: 'Sınırlar', 'İstisnai Mekânlar', 'Uzak Ötekiler' ve 'Vatan'. Her tema, detaylı bir tartışma ve ilgili birçok filmin analizi ile sorgulanıyor. Her bölümün sonuç kısmında ise konu alınan filmlerle, bu filmlerde işlevselleştirilen mekânsal ve kültürel politikaların ilişkisi daha açık bir şekilde ortaya konmaya çalışılıyor.
Columbia Üniversitesi yayını olan bu kitapta iki jeopolitik uzmanı olan Klaus Dodds ve Sean Carter, dikkatlerini jeopolitiğin medya yansımalarına ve özel olarak sinema ile etkileşimine çeviriyorlar.
Birçok insan ilk bakışta uluslararası politikanın boğucu dünyasının sinemayla ve diğer popüler kültür formlarıyla çok az ilişkisi olduğunu düşünebilir. Oysa uluslararası politikadan büyük oranda ulus devletlerin uluslararası arenadaki etkileşimleri anlaşılsa bile, görselliğin devletlerin ve uluslararası arenanın kurulmasında başat bir unsur olduğu öne sürülebilir. Dünya liderlerinin koreografilerinden ve basındaki görünümlerinden, film çekimi için yer aramaya ve set kurulumuna kadar birçok konu bize görselliğin kurucu işlevini işaret edebilir. Jeopolitik gücün icrasında, devletler ve liderlikler; bir olayı, yeri ya da süreci çerçevelemeye ya da sınırlandırmaya, hatta gözden uzak tutmaya çalıştıklarında, görsellik kritik bir rol oynar.
Bu kitap, bu nedenlerle film ve uluslararası politikanın birlikte çalışılabileceği tezini işlemektedir. Kitabın bütünü boyunca, politik coğrafya ve uluslararası ilişkiler alanından akademik çalışmaları, genel olarak görsel kültür alanıyla ve özelde ise sinema ile bir diyaloga sokma arayışı içinde olan yazarlar, mekânsal bir yaklaşımla sinema ve uluslararası politika analizi yaparak, farklı mekânsal biçimlenmeleri dört tematik bölümde ele alıyorlar: 'Sınırlar', 'İstisnai Mekânlar', 'Uzak Ötekiler' ve 'Vatan'. Her tema, detaylı bir tartışma ve ilgili birçok filmin analizi ile sorgulanıyor. Her bölümün sonuç kısmında ise konu alınan filmlerle, bu filmlerde işlevselleştirilen mekânsal ve kültürel politikaların ilişkisi daha açık bir şekilde ortaya konmaya çalışılıyor.