Kitap, Uluslararası Politika alanında her düzeyde ilgililer için referans kaynak olabilecek önemli konu ve başlıkları içermektedir. Fakat bu kitabın benzerlerinden farkı, okuyucuya bilgi aktarmaktan öteye geçerek doğru bir kavrayış kazandırmayı hedefleyen özgün bir anlatıma sahip olmasıdır.
Dünyayı nasıl algıladığınız, onu nasıl yaşayacağınızı belirler. Türkiye'de gerek toplumun, gerekse siyasetin uluslararası politikaya yönelik algısı oldukça reaktif, savunmacı ve dışlayıcıdır. Her konuda ve her alanda suçlayıcı ve kuşkucu bir anlayış belleğimizde yer etmiş, "dış güçler" ve "yabancı mihraklar" her sorunun analizinde anahtar kavramlar halini almıştır.
Şüphesiz uluslararası alan tamamen barışçı, işbirliğine istekli ve buna yatkın aktörlerden oluşmuyor ve şüphesiz tarih, hafızalara kazınacak kadar derin acılar ve tecrübelerle dolu. Fakat tüm bunlar, diğer devletlerle rasyonel düzeyde ilişkiler geliştirmenin ve geleceğe yönelik daha iyi koşullar yaratabilmenin önünde bir engel olmamalı. Her şeye rağmen daha iyi ve yaşanabilir bir dünya yaratmak mümkün.
İşte bu kitap, bu düşüncelerin ve Türkiye'de uluslararası politika konusunda oldukça yaygın olan patolojik algıların nasıl aşılabileceği ile ilgili kaygıların bir ürünü olarak ortaya çıktı. Bu doğrultuda konuların ilerleyişinde tümevarım yöntemi benimsenmiş ve her bir konu geneloji, kuram ve analiz içerecek biçimde ele alınmıştır. Bu nedenle kitap sadece alanın öğrencilerine ve akademisyenlere hitap etmekle kalmayıp bu konulara ilgi duyan her kesime katkı sağlayacak niteliktedir.
Kitap, Uluslararası Politika alanında her düzeyde ilgililer için referans kaynak olabilecek önemli konu ve başlıkları içermektedir. Fakat bu kitabın benzerlerinden farkı, okuyucuya bilgi aktarmaktan öteye geçerek doğru bir kavrayış kazandırmayı hedefleyen özgün bir anlatıma sahip olmasıdır.
Dünyayı nasıl algıladığınız, onu nasıl yaşayacağınızı belirler. Türkiye'de gerek toplumun, gerekse siyasetin uluslararası politikaya yönelik algısı oldukça reaktif, savunmacı ve dışlayıcıdır. Her konuda ve her alanda suçlayıcı ve kuşkucu bir anlayış belleğimizde yer etmiş, "dış güçler" ve "yabancı mihraklar" her sorunun analizinde anahtar kavramlar halini almıştır.
Şüphesiz uluslararası alan tamamen barışçı, işbirliğine istekli ve buna yatkın aktörlerden oluşmuyor ve şüphesiz tarih, hafızalara kazınacak kadar derin acılar ve tecrübelerle dolu. Fakat tüm bunlar, diğer devletlerle rasyonel düzeyde ilişkiler geliştirmenin ve geleceğe yönelik daha iyi koşullar yaratabilmenin önünde bir engel olmamalı. Her şeye rağmen daha iyi ve yaşanabilir bir dünya yaratmak mümkün.
İşte bu kitap, bu düşüncelerin ve Türkiye'de uluslararası politika konusunda oldukça yaygın olan patolojik algıların nasıl aşılabileceği ile ilgili kaygıların bir ürünü olarak ortaya çıktı. Bu doğrultuda konuların ilerleyişinde tümevarım yöntemi benimsenmiş ve her bir konu geneloji, kuram ve analiz içerecek biçimde ele alınmıştır. Bu nedenle kitap sadece alanın öğrencilerine ve akademisyenlere hitap etmekle kalmayıp bu konulara ilgi duyan her kesime katkı sağlayacak niteliktedir.