Uluslararası ilişkilerde kamuoyu, ulusların ruhunu temsil eder. Bu özelliğiyle günümüzde, politika yapıcılarının göz ardı edemeyecekleri bir güce erişmiştir. Öte yandan kamuoyu, kendi dinamikleri içerisinde oluşması kadar, uygulanan/uygulanması düşünülen politikalar yönünde oluşturulabilen de bir olgudur.
Türkiye-Azerbaycan ilişkileri, “bir millet, iki devlet” olarak formüle edilen kendine özgü karakteriyle, devletlerarası alanda ender görülen bir ilişki modelidir. Bunu sağlayan başlıca etken ise kamuoyudur. Peki, bu kamuoyu nasıl oluşturulmuş, kendi ülkesinin yanı sıra diğer ülkenin dış politikası kadar iç politika kararlarını da etkileyebilme gücü kazanmıştır? Ortaya çıkışının tarihi, sosyal, kültürel ve siyasal dinamikleri nelerdir?
Elinizdeki eserde bu sorulara cevap aranırken, aynı zamanda, uluslararası ilişkilerde kamuoyu oluşturma ve oluşan kamuoyunun devletlerin iç ve dış politikalarına etkisi araştırılmakta, kamuoyu kanaatinin dogmatikleşmesinin nedenleri ortaya konulmaya çalışılmaktadır.
Uluslararası ilişkilerde kamuoyu, ulusların ruhunu temsil eder. Bu özelliğiyle günümüzde, politika yapıcılarının göz ardı edemeyecekleri bir güce erişmiştir. Öte yandan kamuoyu, kendi dinamikleri içerisinde oluşması kadar, uygulanan/uygulanması düşünülen politikalar yönünde oluşturulabilen de bir olgudur.
Türkiye-Azerbaycan ilişkileri, “bir millet, iki devlet” olarak formüle edilen kendine özgü karakteriyle, devletlerarası alanda ender görülen bir ilişki modelidir. Bunu sağlayan başlıca etken ise kamuoyudur. Peki, bu kamuoyu nasıl oluşturulmuş, kendi ülkesinin yanı sıra diğer ülkenin dış politikası kadar iç politika kararlarını da etkileyebilme gücü kazanmıştır? Ortaya çıkışının tarihi, sosyal, kültürel ve siyasal dinamikleri nelerdir?
Elinizdeki eserde bu sorulara cevap aranırken, aynı zamanda, uluslararası ilişkilerde kamuoyu oluşturma ve oluşan kamuoyunun devletlerin iç ve dış politikalarına etkisi araştırılmakta, kamuoyu kanaatinin dogmatikleşmesinin nedenleri ortaya konulmaya çalışılmaktadır.