Perihan Uysal 1950'de Konya Ereğli'de doğdu. Ereğli Lisesi'ni bitirdikten sonra İzmir Eğitim Enstitüsü İngilizce Bölümü'ne girdi. Çeşitli il ve ilçelerde görev yaptıktan sonra 1996 yılında Bornova Anadolu Lisesi'nden emekli oldu. Birçok dergide şiir ve öyküleri yayınlandı. İngilizceden Türkçeye dört kitap kazandırdı.
Seksenli yılların sonları, doludizgin şiir yazdığım yıllar. Kısa ve vurucu olduğunu düşündüğüm umut dizeleriydi bunlar. Anlatmak istediğim duyguları bu dizelere sığdırmakta zorlanmıyordum. Ta ki babamı kaybedinceye dek…
Onu şiirle anlatmaya kalkıştığımda destansı bir şey çıktı ortaya ve bu destansı şiir öykü oldu sonunda: “Konuksun yine düşlerimde, anı ağacının dallarında uçarı kuşlarız sanki…” diye başlayıp “Bahçe sensiz, ev sensiz. Mum tahtası öylece bomboş makinesiz.” diye biten bir öykü. Ve tabii ki öykülerin arkası geldi.
Öykülerimde genellikle sevgi ve umut olsun istedim. Tamamen karamsarlık, tamamen olumsuzluk değil. Ne kadar başardım, buna okur karar verecek.
Perihan Uysal 1950'de Konya Ereğli'de doğdu. Ereğli Lisesi'ni bitirdikten sonra İzmir Eğitim Enstitüsü İngilizce Bölümü'ne girdi. Çeşitli il ve ilçelerde görev yaptıktan sonra 1996 yılında Bornova Anadolu Lisesi'nden emekli oldu. Birçok dergide şiir ve öyküleri yayınlandı. İngilizceden Türkçeye dört kitap kazandırdı.
Seksenli yılların sonları, doludizgin şiir yazdığım yıllar. Kısa ve vurucu olduğunu düşündüğüm umut dizeleriydi bunlar. Anlatmak istediğim duyguları bu dizelere sığdırmakta zorlanmıyordum. Ta ki babamı kaybedinceye dek…
Onu şiirle anlatmaya kalkıştığımda destansı bir şey çıktı ortaya ve bu destansı şiir öykü oldu sonunda: “Konuksun yine düşlerimde, anı ağacının dallarında uçarı kuşlarız sanki…” diye başlayıp “Bahçe sensiz, ev sensiz. Mum tahtası öylece bomboş makinesiz.” diye biten bir öykü. Ve tabii ki öykülerin arkası geldi.
Öykülerimde genellikle sevgi ve umut olsun istedim. Tamamen karamsarlık, tamamen olumsuzluk değil. Ne kadar başardım, buna okur karar verecek.