Giderek kötüye giden bir dünyada iyimser gelecek beklentilerinin karşılığı yok. Dünya sisteminin içindebulunduğu durumun vahametini olduğu gibi kabul etmeden yeni bir alternatif yaratamayız.
“Giorgio Agamben bir röportajında, ‘düşünce, umutsuz olma cesaretidir,' demişti – en kötümser teşhisindahi, şu meşhur tünelin sonundaki ışığı ima edip moral vererek sözünü noktaladığı tarihsel ânımız içinbilhassa geçerlidir bu içgörü. Asıl cesaret bir alternatif tahayyül etmek değil, aşikâr bir seçenek olmadığıgerçeğinin akıbetini kabullenmektir: Bir alternatif hayali, teorik korkaklığın göstergesidir ve biziaçmazımızın kördüğümünü düşünmekten alıkoyan bir fetiş görevi görür. Kısaca, gerçek cesaret, tünelinsonundaki ışığın muhtemelen karşıdan bize yaklaşmakta olan başka bir trenin farı olduğunukabullenmektir.”
Giderek kötüye giden bir dünyada iyimser gelecek beklentilerinin karşılığı yok. Dünya sisteminin içindebulunduğu durumun vahametini olduğu gibi kabul etmeden yeni bir alternatif yaratamayız.
“Giorgio Agamben bir röportajında, ‘düşünce, umutsuz olma cesaretidir,' demişti – en kötümser teşhisindahi, şu meşhur tünelin sonundaki ışığı ima edip moral vererek sözünü noktaladığı tarihsel ânımız içinbilhassa geçerlidir bu içgörü. Asıl cesaret bir alternatif tahayyül etmek değil, aşikâr bir seçenek olmadığıgerçeğinin akıbetini kabullenmektir: Bir alternatif hayali, teorik korkaklığın göstergesidir ve biziaçmazımızın kördüğümünü düşünmekten alıkoyan bir fetiş görevi görür. Kısaca, gerçek cesaret, tünelinsonundaki ışığın muhtemelen karşıdan bize yaklaşmakta olan başka bir trenin farı olduğunukabullenmektir.”