“Oktay Sinanoğlu, Türk Aynştaynı adlı kitapta, 1963 yılında ODTÜ’de ’Türkçe’ seminer vermek istediğini ama benim mosmor kesildiğimi ve bu Türkçe semineri önlediğimi yazıyor. Tümü ile yalan! Oktay Bey, değil Türkçe Kimya semineri vermek, doğru dürüst Türkçe bile konuşamıyordu.“
1940’lı yıllarda İstanbul Üniversitesi’nde başlayan üniversite yaşamı Ankara Üniversitesi’ndeki asistanlık ve doçentlik yılları Türkiye Cumhuriyeti’nin en çalkantılı dönemini kapsayan 1960’lı yıllarda Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde profesör olarak geçen günler Bilimsel araştırmalara dayanan, yüksek düzeyde, özerk bir yüksek öğretim sistemini, meslek hayatında her zaman öncelikli bir model olarak benimseyen Bahattin Baysal, üniversitelerin altmış yılına ışık tutuyor. Baysal anılarında, Haziran 1946 tarihli Özerk Üniversite Yasası’nın olumlu atmosferinde gelişen üniversitelerin 12 Eylül cuntasının YÖK Yasası ile nasıl bir darboğaza sokulduğunu, özel yüksek okulları, akademileri, şimdilerde geride bırakılan ’Mütevelli Heyeti Modeli’ni, yürütülen bilimsel çalışmaları, gelişmeleri ve çekişmeleri anlatıyor. Baysal’ın anılarını okurken; Hikmet Çetin’den Ekrem Ceyhun’a, Turhan Feyzioğlu’ndan Oktay Sinanoğlu’na, Erdal İnönü’den Kemal Kurdaş’a, Erdoğan Şuhubi’den Kemal Kafalı’ya, Tosun Terzioğlu’ndan Hüseyin Batuhan’a kadar, bilim hayatında söz sahibi olmuş birçok kişiyle karşılaşacak ve bilim uğruna verilen mücadeleye tüm gerçekleriyle şahit olacaksınız..
“Oktay Sinanoğlu, Türk Aynştaynı adlı kitapta, 1963 yılında ODTÜ’de ’Türkçe’ seminer vermek istediğini ama benim mosmor kesildiğimi ve bu Türkçe semineri önlediğimi yazıyor. Tümü ile yalan! Oktay Bey, değil Türkçe Kimya semineri vermek, doğru dürüst Türkçe bile konuşamıyordu.“
1940’lı yıllarda İstanbul Üniversitesi’nde başlayan üniversite yaşamı Ankara Üniversitesi’ndeki asistanlık ve doçentlik yılları Türkiye Cumhuriyeti’nin en çalkantılı dönemini kapsayan 1960’lı yıllarda Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde profesör olarak geçen günler Bilimsel araştırmalara dayanan, yüksek düzeyde, özerk bir yüksek öğretim sistemini, meslek hayatında her zaman öncelikli bir model olarak benimseyen Bahattin Baysal, üniversitelerin altmış yılına ışık tutuyor. Baysal anılarında, Haziran 1946 tarihli Özerk Üniversite Yasası’nın olumlu atmosferinde gelişen üniversitelerin 12 Eylül cuntasının YÖK Yasası ile nasıl bir darboğaza sokulduğunu, özel yüksek okulları, akademileri, şimdilerde geride bırakılan ’Mütevelli Heyeti Modeli’ni, yürütülen bilimsel çalışmaları, gelişmeleri ve çekişmeleri anlatıyor. Baysal’ın anılarını okurken; Hikmet Çetin’den Ekrem Ceyhun’a, Turhan Feyzioğlu’ndan Oktay Sinanoğlu’na, Erdal İnönü’den Kemal Kurdaş’a, Erdoğan Şuhubi’den Kemal Kafalı’ya, Tosun Terzioğlu’ndan Hüseyin Batuhan’a kadar, bilim hayatında söz sahibi olmuş birçok kişiyle karşılaşacak ve bilim uğruna verilen mücadeleye tüm gerçekleriyle şahit olacaksınız..