“Âdem’i cennetten kovdurmaya çalışan, yılan şekline girerek cennete sokulup ilk annemizi baştan çıkaran ve hâlâ babamızın öcünü almak için bize ters işler gördüren şeytan, bir casusun tarifinden başka nedir?” diyor Aziz Hüdai Akdemir.
Dünyada ve Bizde Casusluk adlı eserinde İngiliz, Fransız, Alman, Rus istihbarat servislerini irdeliyor, ülkemizdeki casusluğun kısa tarihinden bahsediyor. Ayrıca, Casuslar Kraliçesi Anne Marie (ya da Matmazel Doktor), Mata Hari, Terzi Mehmet, Çerkes Ragıp, Pandikyan, Lawrence ve daha pek çok ismin ibretlik, ilginç öykülerini anlatıyor.
Kitabın sonunda ise esas metin ile en az onun kadar çarpıcı arka metin birlikte değerlendirildiğinde, şu sonuca varmak hiç de zor olmuyor: Casusluk, fayda gören açısından onurlu bir görevken, zarar gören açısından onursuz bir suçtur. Dolayısıyla aynı anda hem ödül hem cezaya şayandır. Casusun hangisine mazhar olacağı ise, sadece ve sadece işi bitirene kadar yakalanıp yakalanmamasına bağlıdır.
“Âdem’i cennetten kovdurmaya çalışan, yılan şekline girerek cennete sokulup ilk annemizi baştan çıkaran ve hâlâ babamızın öcünü almak için bize ters işler gördüren şeytan, bir casusun tarifinden başka nedir?” diyor Aziz Hüdai Akdemir.
Dünyada ve Bizde Casusluk adlı eserinde İngiliz, Fransız, Alman, Rus istihbarat servislerini irdeliyor, ülkemizdeki casusluğun kısa tarihinden bahsediyor. Ayrıca, Casuslar Kraliçesi Anne Marie (ya da Matmazel Doktor), Mata Hari, Terzi Mehmet, Çerkes Ragıp, Pandikyan, Lawrence ve daha pek çok ismin ibretlik, ilginç öykülerini anlatıyor.
Kitabın sonunda ise esas metin ile en az onun kadar çarpıcı arka metin birlikte değerlendirildiğinde, şu sonuca varmak hiç de zor olmuyor: Casusluk, fayda gören açısından onurlu bir görevken, zarar gören açısından onursuz bir suçtur. Dolayısıyla aynı anda hem ödül hem cezaya şayandır. Casusun hangisine mazhar olacağı ise, sadece ve sadece işi bitirene kadar yakalanıp yakalanmamasına bağlıdır.