İkinci Dünya Savaşı şiddetle sürerken Almanlar Kuzey İtalya’ya girdiler, Meina adlı otele baskın düzenlediler ve burada kalan Selânikli Yahudileri bir odaya hapsettiler. Otel sahibini ise sorgulanmak üzere götürdüler. Otel sahibi de Yahudi’ydi ancak Türk Pasaportu taşıyordu.
İyi ki öyleydi çünkü olayı haber alan Milano Başkonsolosu Nazilerin karşısına dikilerek halen tarafsızlığını koruyan Türkiye vatandaşının serbest bırakılmasını sağlayacaktı. Ayrıca meseleyi takip edecek ve bu sayede tüm ailenin hayatı kurtulacaktı.
O Başkonsolos, Fuat Nebil Ertok’tu. Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren çeşitli Avrupa ülkelerinde görev yapmış bir hariciye mensubu. Aynı zamanda elinizdeki kitabın yazarı.
“Fatma”, kısa öykülerden müteşekkil, kalem sahibinin insaniyetini üslubuna yansıtan, arka plânda meslek hayatının, tecrübelerinin, belki biraz da anıların varlığını hissettirdiği, bir dönemi güzellikle, nahiflikle yansıtan zarif bir kitap. Bizim açımızdansa okuruyla yeniden buluşturmaktan duyduğumuz mutlulukla harmanlı bir saygı duruşu.
İkinci Dünya Savaşı şiddetle sürerken Almanlar Kuzey İtalya’ya girdiler, Meina adlı otele baskın düzenlediler ve burada kalan Selânikli Yahudileri bir odaya hapsettiler. Otel sahibini ise sorgulanmak üzere götürdüler. Otel sahibi de Yahudi’ydi ancak Türk Pasaportu taşıyordu.
İyi ki öyleydi çünkü olayı haber alan Milano Başkonsolosu Nazilerin karşısına dikilerek halen tarafsızlığını koruyan Türkiye vatandaşının serbest bırakılmasını sağlayacaktı. Ayrıca meseleyi takip edecek ve bu sayede tüm ailenin hayatı kurtulacaktı.
O Başkonsolos, Fuat Nebil Ertok’tu. Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren çeşitli Avrupa ülkelerinde görev yapmış bir hariciye mensubu. Aynı zamanda elinizdeki kitabın yazarı.
“Fatma”, kısa öykülerden müteşekkil, kalem sahibinin insaniyetini üslubuna yansıtan, arka plânda meslek hayatının, tecrübelerinin, belki biraz da anıların varlığını hissettirdiği, bir dönemi güzellikle, nahiflikle yansıtan zarif bir kitap. Bizim açımızdansa okuruyla yeniden buluşturmaktan duyduğumuz mutlulukla harmanlı bir saygı duruşu.