Ünye Cuma Evi Bacılar İrşad Ocağı Baş Muallime Şehrioğlu Özalpzade Hacer Hatun Ve Akgül Hoca Hanımefendi

Stok Kodu:
9786258168129
Boyut:
13.5x21
Sayfa Sayısı:
144
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%29 indirimli
125,00TL
88,75TL
Taksitli fiyat: 9 x 10,85TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786258168129
1261201
Ünye Cuma Evi Bacılar İrşad Ocağı
Ünye Cuma Evi Bacılar İrşad Ocağı Baş Muallime Şehrioğlu Özalpzade Hacer Hatun Ve Akgül Hoca Hanımefendi
88.75

Büyükleri  anmak  gerekir.  Kur’an-ı  Kerim’de  bunlara  çok  örnekler  vardır.  İz  bırakanlar, 
kanaat önderleri, velînimetimiz anmayı öğrettikleriyle amel ettiğimiz eli öpülesi muhtereme 
annelerimiz …
Onlar peygamber bahçesinden birer gül goncasıdır. Etrafına İslâm kokusu veren, ışık saçan 
kandillerdir. Onlar ki peygamber Efendimizin kızı fatıma validemizi,Aişe validemizi örnek almış 
muhtereme validelelimizdir. Bu ki¬tapta şükranla hasretle anacağız, inşallah!
Söz konusu muhtereme hatunlar Dinimiz öğrenmeye, öğretmeye büyük önem vermişlerdir.
Efendimiz’in tebliğinin ilk yıllarında okuma yazma bilenlerin sayıları çok azdı ve bunların birçoğu 
 vahiy  kâtipliği  yapmaktaydı.  Bedir  Savaşı’nda  Efendimiz’in  okuma  yazma  ile  ilgili 
menakıbında bize gösterilmektedir ki; Efendimiz, Arap toplumunu bırakın okuma yazmadaki 
ilerlemesine  katkısını,  eğitim  ve  aydınlanmalarda  bir  devrim  ve  metodoloji  geliştirmiştir. 
Efendimiz’in eğitim metodolojisi çok yönlü, eğitici, insanı hedef alan ve çözüme yönelikti. İslâm 
medeniyetinin ilk eğitim kurumları da vakfedilen mekânlar ve mescitlerdir. Ashab-ı Suffe bu konuda 
örnek teşkil eder. İlk zamanlarda mescitler birer ilim ve tebliğ müessesesi olmanın yanında,  
önemli  yönetim  konularının  konuşulduğu,  istişare  yeri,  ordu  karargâhı,  yargı kararlarının yürütüldüğü ve elçilerin kabul edildiği mekân olarak da işlevlerini sürdürmüşlerdir.

Hira’da “oku” emriyle başlayan eğitim Hz. Erkam’ın Peygamber Efendimiz’e “evim evinizdir ya  
Resulallah”  dediği  evden  başlayıp  oradan  da  Ashab-ı  Suffe’ye  yayılarak  genişlemiştir. 
Ashab-ı  Suffe’nin  eğitimini  ise  el-Muallim  sıfatı  olan  Efendimiz  Hz.  Muhammed  (s.a.v.) 
yapmıştır. Fethedilen topraklarla genişleyen İslâm coğrafyası içinde farklı dil, din ve kültürler 
bünyesinden  dini  eğitime  olan  ihtiyaç  artırılırken  diğer  taraftan  İslâm  ilim  yuvaları  
tesisi edilmiştir. Tekke ve Zaviyeler. Mektep, Medreseler bu anlamda vakıflar devreye girmiştir. 
İşte Cuma kadın dergahı bunlardan biri tanesidir.

Büyükleri  anmak  gerekir.  Kur’an-ı  Kerim’de  bunlara  çok  örnekler  vardır.  İz  bırakanlar, 
kanaat önderleri, velînimetimiz anmayı öğrettikleriyle amel ettiğimiz eli öpülesi muhtereme 
annelerimiz …
Onlar peygamber bahçesinden birer gül goncasıdır. Etrafına İslâm kokusu veren, ışık saçan 
kandillerdir. Onlar ki peygamber Efendimizin kızı fatıma validemizi,Aişe validemizi örnek almış 
muhtereme validelelimizdir. Bu ki¬tapta şükranla hasretle anacağız, inşallah!
Söz konusu muhtereme hatunlar Dinimiz öğrenmeye, öğretmeye büyük önem vermişlerdir.
Efendimiz’in tebliğinin ilk yıllarında okuma yazma bilenlerin sayıları çok azdı ve bunların birçoğu 
 vahiy  kâtipliği  yapmaktaydı.  Bedir  Savaşı’nda  Efendimiz’in  okuma  yazma  ile  ilgili 
menakıbında bize gösterilmektedir ki; Efendimiz, Arap toplumunu bırakın okuma yazmadaki 
ilerlemesine  katkısını,  eğitim  ve  aydınlanmalarda  bir  devrim  ve  metodoloji  geliştirmiştir. 
Efendimiz’in eğitim metodolojisi çok yönlü, eğitici, insanı hedef alan ve çözüme yönelikti. İslâm 
medeniyetinin ilk eğitim kurumları da vakfedilen mekânlar ve mescitlerdir. Ashab-ı Suffe bu konuda 
örnek teşkil eder. İlk zamanlarda mescitler birer ilim ve tebliğ müessesesi olmanın yanında,  
önemli  yönetim  konularının  konuşulduğu,  istişare  yeri,  ordu  karargâhı,  yargı kararlarının yürütüldüğü ve elçilerin kabul edildiği mekân olarak da işlevlerini sürdürmüşlerdir.

Hira’da “oku” emriyle başlayan eğitim Hz. Erkam’ın Peygamber Efendimiz’e “evim evinizdir ya  
Resulallah”  dediği  evden  başlayıp  oradan  da  Ashab-ı  Suffe’ye  yayılarak  genişlemiştir. 
Ashab-ı  Suffe’nin  eğitimini  ise  el-Muallim  sıfatı  olan  Efendimiz  Hz.  Muhammed  (s.a.v.) 
yapmıştır. Fethedilen topraklarla genişleyen İslâm coğrafyası içinde farklı dil, din ve kültürler 
bünyesinden  dini  eğitime  olan  ihtiyaç  artırılırken  diğer  taraftan  İslâm  ilim  yuvaları  
tesisi edilmiştir. Tekke ve Zaviyeler. Mektep, Medreseler bu anlamda vakıflar devreye girmiştir. 
İşte Cuma kadın dergahı bunlardan biri tanesidir.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat