Üslûp, sanatçının dili kullanım yeteneği, dil anlayışı ve dile olan hâkimiyeti ile ilgili bir terim olup bir sanatçıyı diğerlerinden ayıran en önemli unsurdur. Üslûpbilim (stilistik), bir edebî metni oluşturan dil bilimsel unsurların nasıl, ne ölçüde ve ne amaçla kullanıldığını gösteren ve dil farklılıklarını ortaya koyan bir kavramdır. Bir metnin üslûp bakımından incelenmesi, edebiyat ve dil bilimin birçok noktada kesiştiği bir sahada yer alır.
Cumhuriyet dönemi Türk şiirinin “Kaldırımlar Şairi”, “Çile Şairi”, “Büyük Doğucu”su, “Sultanu’ş-Şuarâ”sı ve “Üstat”ı olarak hatırlanan Necip Fazıl Kısakürek, birçok şiirinde kendi hayatındaki metafizik gerilimleri işler. Necip Fazıl’ın çok az şairde görülen iki cephesi vardır: toplumcu ve bireysel. Onun bu iki niteliği birbirine karışmaz. Şair, iletmek istediği duygu ve düşünceleri bu iki cephesi vasıtasıyla ortaya koyar.
Bu çalışmada üslûp, üslûpbilim ve Necip Fazıl’ın hayatı ve sanat anlayışına dair bilgiler verildikten sonra onun şiirleri, “söz varlığı (kelime serveti, sözcük türleri), kelime grupları, cümle, metinlerarasılık, psikolojik unsurlar, matematik ve bilgisayar destekli inceleme, n-gramlar, hermeneutik kurama göre inceleme, dil ve anlam sapmaları, imge dünyası, edebi sanatlar ve söz sanatları, ahenk unsurları, kafiye, redif ve ölçü (vezin), aliterasyon, asonans, ses ve ritm, yinelemeler, tasvirler, simetri ve paralelizm ve metni (şiirleri) anahtar kelime yöntemiyle okuma” gibi yönlerden incelendi.
Bu kitap, yöntem ve içerik açısından özgün bir çalışma olup gerek üslûpbilim, gerekse Necip Fazıl Kısakürek ile ilgili araştırmalarda önemli bir başvuru kaynağıdır.
Üslûp, sanatçının dili kullanım yeteneği, dil anlayışı ve dile olan hâkimiyeti ile ilgili bir terim olup bir sanatçıyı diğerlerinden ayıran en önemli unsurdur. Üslûpbilim (stilistik), bir edebî metni oluşturan dil bilimsel unsurların nasıl, ne ölçüde ve ne amaçla kullanıldığını gösteren ve dil farklılıklarını ortaya koyan bir kavramdır. Bir metnin üslûp bakımından incelenmesi, edebiyat ve dil bilimin birçok noktada kesiştiği bir sahada yer alır.
Cumhuriyet dönemi Türk şiirinin “Kaldırımlar Şairi”, “Çile Şairi”, “Büyük Doğucu”su, “Sultanu’ş-Şuarâ”sı ve “Üstat”ı olarak hatırlanan Necip Fazıl Kısakürek, birçok şiirinde kendi hayatındaki metafizik gerilimleri işler. Necip Fazıl’ın çok az şairde görülen iki cephesi vardır: toplumcu ve bireysel. Onun bu iki niteliği birbirine karışmaz. Şair, iletmek istediği duygu ve düşünceleri bu iki cephesi vasıtasıyla ortaya koyar.
Bu çalışmada üslûp, üslûpbilim ve Necip Fazıl’ın hayatı ve sanat anlayışına dair bilgiler verildikten sonra onun şiirleri, “söz varlığı (kelime serveti, sözcük türleri), kelime grupları, cümle, metinlerarasılık, psikolojik unsurlar, matematik ve bilgisayar destekli inceleme, n-gramlar, hermeneutik kurama göre inceleme, dil ve anlam sapmaları, imge dünyası, edebi sanatlar ve söz sanatları, ahenk unsurları, kafiye, redif ve ölçü (vezin), aliterasyon, asonans, ses ve ritm, yinelemeler, tasvirler, simetri ve paralelizm ve metni (şiirleri) anahtar kelime yöntemiyle okuma” gibi yönlerden incelendi.
Bu kitap, yöntem ve içerik açısından özgün bir çalışma olup gerek üslûpbilim, gerekse Necip Fazıl Kısakürek ile ilgili araştırmalarda önemli bir başvuru kaynağıdır.