Batur defalarca çaldı kapıyı. Almıla'nın evde olmadığına kanaat getirip cebinden anahtarını çıkardı ve kapıyı açtı. Girişin tam karşısında ahşap merdivene baktı. Gözleri kanlandı. Çığlıkları boğazına düğümlendi. Koştu. Merdivenlerden indirdi kadınını. Şöminenin karşısına, eskiden oturup saatlerce muhabbet ettikleri koltuğa bıraktı soluklaşmış ve boynu kırık bedeni. Elbisesi hâla harika duruyordu üzerinde. Siyah ipek kumaş, saçları gibi diri gözüküyordu. Eskiden dans ettikleri şarkıyı açtı. Her zamanki gibi iki kadeh viski koydu, ikişer buzlu. Eski, eski, eski. Hepsi artık hatıraydı.
Batur defalarca çaldı kapıyı. Almıla'nın evde olmadığına kanaat getirip cebinden anahtarını çıkardı ve kapıyı açtı. Girişin tam karşısında ahşap merdivene baktı. Gözleri kanlandı. Çığlıkları boğazına düğümlendi. Koştu. Merdivenlerden indirdi kadınını. Şöminenin karşısına, eskiden oturup saatlerce muhabbet ettikleri koltuğa bıraktı soluklaşmış ve boynu kırık bedeni. Elbisesi hâla harika duruyordu üzerinde. Siyah ipek kumaş, saçları gibi diri gözüküyordu. Eskiden dans ettikleri şarkıyı açtı. Her zamanki gibi iki kadeh viski koydu, ikişer buzlu. Eski, eski, eski. Hepsi artık hatıraydı.