Nübüvvet halkasının sonuncusu olan Hz. Peygamber'in dinî, ictimâî, iktisâdî, siyâsî, idârî, askerî, ilmî, ahlâkî ve kültürel hayatındaki uygulamaları özelde Müslümanlar genelde ise bütün insanlar için önem arz etmektedir. Onun yaşamı, insanların hayatlarında derin izler bıraktığı için pek çok araştırmaya konu olmuştur. Getirdiği mesajın, Arap toplumuna tebliğ edilmesi, onun belli bir bölgeyle sınırlı olduğunu göstermez. Çünkü onun tebliğinin en belirgin özelliği, bünyesinde evrensel niteliklere sahip olan değerler sistemini barındırmasıdır. O, yaşadığı toplumu karanlıktan aydınlığa çıkartmak amacıyla gözünü budaktan esirgememiş, her türlü baskıya ve zulme rağmen çıktığı bu kutlu yolculukta bir adım bile geri atmayarak başarıya ulaşmıştır. Onun hayatının, örnek alınmasına engel olan aşırı yüceltmeci söylemlerden, hurâfelerden, menkıbevî, mûcizevî ve efsânevî anlatılardan arındırılması gerekmektedir. Zîra Kur'ân-ı Kerîm, Müslümanlara onu model olarak almalarını öğütlemektedir. Bu sebeple onun hayatı, örnek alınıp dersler çıkartılabilecek formatta sunulmalıdır. Yaşadığı dönemin örf ve âdetlerinin din hâline getirilerek anlatılması, onun mesajının geniş kitlelere ulaşmasına engel teşkil edecektir. Onun getirdiği değerlerin, evrensel boyutlarda canlandırılarak insanlara sunulması büyük önem arz etmektedir. Çağlar öncesinin davranışlarını ve uygulamalarını şeklen günümüze taşımaktan ziyâde onların ruhunu ve evrensel niteliklerini yakalayarak insanların idrâkine sunmak esas kabul edilmelidir. Çünkü Hz. Peygamber bir dönemin değil, çağların Resûlü'dür. Bu sebeple onu dar çerçeve içerisine hapsederek anlatmak, getirdiği mesaja yapılabilecek en büyük saygısızlıktır. İlmî ve akademik bir üslupla kronolojik olarak kaleme alınan bu eser, Hz. Peygamber'in örnek hayatının doğru anlaşılmasını ve yanlış algıların da izâle edilmesini amaçlamaktadır.
Nübüvvet halkasının sonuncusu olan Hz. Peygamber'in dinî, ictimâî, iktisâdî, siyâsî, idârî, askerî, ilmî, ahlâkî ve kültürel hayatındaki uygulamaları özelde Müslümanlar genelde ise bütün insanlar için önem arz etmektedir. Onun yaşamı, insanların hayatlarında derin izler bıraktığı için pek çok araştırmaya konu olmuştur. Getirdiği mesajın, Arap toplumuna tebliğ edilmesi, onun belli bir bölgeyle sınırlı olduğunu göstermez. Çünkü onun tebliğinin en belirgin özelliği, bünyesinde evrensel niteliklere sahip olan değerler sistemini barındırmasıdır. O, yaşadığı toplumu karanlıktan aydınlığa çıkartmak amacıyla gözünü budaktan esirgememiş, her türlü baskıya ve zulme rağmen çıktığı bu kutlu yolculukta bir adım bile geri atmayarak başarıya ulaşmıştır. Onun hayatının, örnek alınmasına engel olan aşırı yüceltmeci söylemlerden, hurâfelerden, menkıbevî, mûcizevî ve efsânevî anlatılardan arındırılması gerekmektedir. Zîra Kur'ân-ı Kerîm, Müslümanlara onu model olarak almalarını öğütlemektedir. Bu sebeple onun hayatı, örnek alınıp dersler çıkartılabilecek formatta sunulmalıdır. Yaşadığı dönemin örf ve âdetlerinin din hâline getirilerek anlatılması, onun mesajının geniş kitlelere ulaşmasına engel teşkil edecektir. Onun getirdiği değerlerin, evrensel boyutlarda canlandırılarak insanlara sunulması büyük önem arz etmektedir. Çağlar öncesinin davranışlarını ve uygulamalarını şeklen günümüze taşımaktan ziyâde onların ruhunu ve evrensel niteliklerini yakalayarak insanların idrâkine sunmak esas kabul edilmelidir. Çünkü Hz. Peygamber bir dönemin değil, çağların Resûlü'dür. Bu sebeple onu dar çerçeve içerisine hapsederek anlatmak, getirdiği mesaja yapılabilecek en büyük saygısızlıktır. İlmî ve akademik bir üslupla kronolojik olarak kaleme alınan bu eser, Hz. Peygamber'in örnek hayatının doğru anlaşılmasını ve yanlış algıların da izâle edilmesini amaçlamaktadır.