Vajinismus, ilişkiye giremeyen çiftleri ifade eden bir tanımdır. Her bir vajinismus vakasının arka planı çok yoğun duygusal öykülerle doludur. Vajinismus sorununa sahip çiftler hastalıklarını kimselere söyleyemeyen, beyaz yalanlarla geçiştiren, üzüntülerini içlerine atıp, oluşturdukları mutluluk maskeleri ile toplum içinde yaşamaya çalışan ilişki mağduru ailelerdir.
Birçok vajinismus terapisti sorunu mekanik olarak görür. Oysa vajinismus; “Duygusal, Zihinsel ve Fiziksel” bir hastalıktır.
Başrolünü Leonardo DiCaprio’nun oynadığı 1997 yapımı Titanik filmini çoğunuz izlemiştir. Filmin başında bütün teknik adamlar batığın üzerindeki araştırma gemisinde, bir odada toplanmış ve bilgisayar animasyonu üzerinde geminin nasıl buzdağına çarptığını, nasıl su aldığını, nasıl parçalanarak soğuk suların derinliğine gömüldüğünü tartışarak izlemektedirler. Onlar için her şey mekaniktir…
O sırada arkalarındaki kapı açılır. Zamanın acı dolu duygu ve deneyimleri yüzündeki kırışıklıklara yansımış yaşlı bir bayan kapıdan içeri girer. Bir süre onları izledikten sonra şöyle seslenir; “Hayır, yanılıyorsunuz. Titanik anlattığınız şekilde batmadı. Sizlere onun gerçekte nasıl battığını anlatmamı ister misiniz?” der. Arkasından da yoğun duygusal içerikli, izleyeni içine alan hikâye başlar…
Bu kitap, hipnoterapi deneyimlerim ve vajinismus hastalarıyla yıllarca çalışmamın, onların duygularını yoğun bir hissediş ile içimde hissetmemin bir sentezi olarak ortaya çıkmıştır. Ulaştığım bu noktada sizlere vajinismusun ne olduğunu, nasıl tedavi edileceğini yaşanmış duygular ile anlatmamı ister misiniz?
Karşınızdaki kişiye sevgi ve merhametle yaklaştığınızda, sorunlarına empati yaptığınızda, onları yoğun hissettiğinizde çözümler bulabiliyor, tedaviye yenilikler, pratik yaklaşımlar ve yeni tanımlar getirebiliyorsunuz.
Vajinismus kadını hassastır, özel ilgi ve destek ister, dışarıdan abartılıymış gibi gözüken ama istemeden verdiği tepkilerinin (bilinç dışı) anlaşılmasını ister, anlaşıldığını hissettiği ve güvendiği andan itibaren de tedavisi başlamış olur...
Bu eser, hem vajinismus hastalarına hem de vajinismus terapistlerine yol gösterici olarak hazırlanmış olup aynı zamanda “Yaşanamayan, Yarım Kalan Sevgilere, Aşklara ve İlişkilere” adanmıştır…
Vajinismus, ilişkiye giremeyen çiftleri ifade eden bir tanımdır. Her bir vajinismus vakasının arka planı çok yoğun duygusal öykülerle doludur. Vajinismus sorununa sahip çiftler hastalıklarını kimselere söyleyemeyen, beyaz yalanlarla geçiştiren, üzüntülerini içlerine atıp, oluşturdukları mutluluk maskeleri ile toplum içinde yaşamaya çalışan ilişki mağduru ailelerdir.
Birçok vajinismus terapisti sorunu mekanik olarak görür. Oysa vajinismus; “Duygusal, Zihinsel ve Fiziksel” bir hastalıktır.
Başrolünü Leonardo DiCaprio’nun oynadığı 1997 yapımı Titanik filmini çoğunuz izlemiştir. Filmin başında bütün teknik adamlar batığın üzerindeki araştırma gemisinde, bir odada toplanmış ve bilgisayar animasyonu üzerinde geminin nasıl buzdağına çarptığını, nasıl su aldığını, nasıl parçalanarak soğuk suların derinliğine gömüldüğünü tartışarak izlemektedirler. Onlar için her şey mekaniktir…
O sırada arkalarındaki kapı açılır. Zamanın acı dolu duygu ve deneyimleri yüzündeki kırışıklıklara yansımış yaşlı bir bayan kapıdan içeri girer. Bir süre onları izledikten sonra şöyle seslenir; “Hayır, yanılıyorsunuz. Titanik anlattığınız şekilde batmadı. Sizlere onun gerçekte nasıl battığını anlatmamı ister misiniz?” der. Arkasından da yoğun duygusal içerikli, izleyeni içine alan hikâye başlar…
Bu kitap, hipnoterapi deneyimlerim ve vajinismus hastalarıyla yıllarca çalışmamın, onların duygularını yoğun bir hissediş ile içimde hissetmemin bir sentezi olarak ortaya çıkmıştır. Ulaştığım bu noktada sizlere vajinismusun ne olduğunu, nasıl tedavi edileceğini yaşanmış duygular ile anlatmamı ister misiniz?
Karşınızdaki kişiye sevgi ve merhametle yaklaştığınızda, sorunlarına empati yaptığınızda, onları yoğun hissettiğinizde çözümler bulabiliyor, tedaviye yenilikler, pratik yaklaşımlar ve yeni tanımlar getirebiliyorsunuz.
Vajinismus kadını hassastır, özel ilgi ve destek ister, dışarıdan abartılıymış gibi gözüken ama istemeden verdiği tepkilerinin (bilinç dışı) anlaşılmasını ister, anlaşıldığını hissettiği ve güvendiği andan itibaren de tedavisi başlamış olur...
Bu eser, hem vajinismus hastalarına hem de vajinismus terapistlerine yol gösterici olarak hazırlanmış olup aynı zamanda “Yaşanamayan, Yarım Kalan Sevgilere, Aşklara ve İlişkilere” adanmıştır…