İslâmî ilimlerle uğraşanlar az veya çok Hz. Peygamber’in hayatına temas etmişler ve eserleriyle de bu yaklaşımlarını gözler önüne sermişlerdir. Bu İslâmî ilimlerle uğraşanların başında Muhammed b. Ömer b. Vâkıd el-Vâkıdî el-Eslemî el-Medenî gelmektedir. Medine’de mevâlîden olan bir aile içerisinde gözlerini dünyaya açan Vâkıdî, ailesinin ilimle uğraşması ve yaşadığı dönemde İslâm dünyasının en önemli ilim merkezlerinden olan Medine’de bulunmasından dolayı küçük yaşlardan itibaren ilim tahsil etmeye başlamıştır. Medine’de bulunan ilim adamlarından dersler alan
Vâkıdî daha fazla bilgi elde etmek için Medine dışındaki hocalardan da ilim tahsil etmek için yollara düşmüştür. O, bu ilim yolculuğundaki gayret ve çabaları neticesinde ilmî olgunluğa ve derinliğe erişmiş, döneminin önemli ilim adamlarından biri haline gelmiştir. Onun bu ilmî yetkinliğini yaşadığı dönemde Mâlik b. Enes gibi ilim adamları da takdir etmişler ve cevap veremededikleri bazı soruların çözümü için de insanları ona yönlendirmişlerdir. Sadece tek bir ilim dalıyla ilgilenmeyen Vâkıdî siyer, meğâzî, tarih, tabakât, Kur’ân, hadis ve fıkıh gibi çeşitli ilim dallarında
eserler vermiştir. O pek çok ilim dalıyla meşgul olmakla birlikte daha çok siyer ve meğâzî sahalarında otorite haline gelmiştir. Abbâsî iktidarıyla tanışan Vâkıdî, dönemin Halifesi Hârûn Reşîd’in teveccühüne mazhar olmuş, Bağdat’a yerleştikten sonra kadılık görevine tayin edilmiş, Emîn dönemi hariç vefatına kadar da bu görevi sürdürmüştür. Elde ettiği bilgileri kendine özgü metod ve yöntemlerle okuyuculara sunmaya çalışan Vâkıdî, kendinden sonra gelen ilim adamlarını derinden etkilemiştir. Bununla beraber o, bazı yaklaşımlarından dolayı çeşitli araştırmacılar tarafından
eleştiriye maruz kalmıştır. Çeşlitli kaynaklar çerçevesinde ilmî ve akademik bir üslupla kaleme alınan bu eser, Vâkıdî’nin hayatının daha iyi anlaşılmasını amaçlamaktadır.
İslâmî ilimlerle uğraşanlar az veya çok Hz. Peygamber’in hayatına temas etmişler ve eserleriyle de bu yaklaşımlarını gözler önüne sermişlerdir. Bu İslâmî ilimlerle uğraşanların başında Muhammed b. Ömer b. Vâkıd el-Vâkıdî el-Eslemî el-Medenî gelmektedir. Medine’de mevâlîden olan bir aile içerisinde gözlerini dünyaya açan Vâkıdî, ailesinin ilimle uğraşması ve yaşadığı dönemde İslâm dünyasının en önemli ilim merkezlerinden olan Medine’de bulunmasından dolayı küçük yaşlardan itibaren ilim tahsil etmeye başlamıştır. Medine’de bulunan ilim adamlarından dersler alan
Vâkıdî daha fazla bilgi elde etmek için Medine dışındaki hocalardan da ilim tahsil etmek için yollara düşmüştür. O, bu ilim yolculuğundaki gayret ve çabaları neticesinde ilmî olgunluğa ve derinliğe erişmiş, döneminin önemli ilim adamlarından biri haline gelmiştir. Onun bu ilmî yetkinliğini yaşadığı dönemde Mâlik b. Enes gibi ilim adamları da takdir etmişler ve cevap veremededikleri bazı soruların çözümü için de insanları ona yönlendirmişlerdir. Sadece tek bir ilim dalıyla ilgilenmeyen Vâkıdî siyer, meğâzî, tarih, tabakât, Kur’ân, hadis ve fıkıh gibi çeşitli ilim dallarında
eserler vermiştir. O pek çok ilim dalıyla meşgul olmakla birlikte daha çok siyer ve meğâzî sahalarında otorite haline gelmiştir. Abbâsî iktidarıyla tanışan Vâkıdî, dönemin Halifesi Hârûn Reşîd’in teveccühüne mazhar olmuş, Bağdat’a yerleştikten sonra kadılık görevine tayin edilmiş, Emîn dönemi hariç vefatına kadar da bu görevi sürdürmüştür. Elde ettiği bilgileri kendine özgü metod ve yöntemlerle okuyuculara sunmaya çalışan Vâkıdî, kendinden sonra gelen ilim adamlarını derinden etkilemiştir. Bununla beraber o, bazı yaklaşımlarından dolayı çeşitli araştırmacılar tarafından
eleştiriye maruz kalmıştır. Çeşlitli kaynaklar çerçevesinde ilmî ve akademik bir üslupla kaleme alınan bu eser, Vâkıdî’nin hayatının daha iyi anlaşılmasını amaçlamaktadır.