Yaşadığımız her şeyin ilk kez bizim başımıza geldiğini sanmak gibi bir alışkanlığımız vardır. Eğer geçmişe dair birazcık bir şeyler kulağımıza çalınmışsa, bu kez de, her şey eskisi gibi, hiçbir şey değişmiyor diye düşünmeye eğilimli oluruz. Oysa ne hayat bizimle başlamıştır, ne de her şey tekrarlanarak gitmektedir. Bunu anlamamız için geçip gitmiş olanların gözümüze, aklımıza, deneyimimize sokulması gerekir. O zaman kendi yaşadıklarımızla eskiden yaşanmış olanlar arasındaki benzerlikler ve farklar görünür ve yeryüzündeki varlığımızın yeri daha iyi anlaşılır.
Ali Çarman'ın çalışmaları, Türkiyeli emekçilerin Almanya serüveninin en eski kökleriyle en yeni dalları arasındaki sürekliliği gösteriyor. Bu aynı zamanda Türkiye'nin ekonomik ve politik tarihinin de işçiler açısından bir özeti gibidir.
Yaşadığımız her şeyin ilk kez bizim başımıza geldiğini sanmak gibi bir alışkanlığımız vardır. Eğer geçmişe dair birazcık bir şeyler kulağımıza çalınmışsa, bu kez de, her şey eskisi gibi, hiçbir şey değişmiyor diye düşünmeye eğilimli oluruz. Oysa ne hayat bizimle başlamıştır, ne de her şey tekrarlanarak gitmektedir. Bunu anlamamız için geçip gitmiş olanların gözümüze, aklımıza, deneyimimize sokulması gerekir. O zaman kendi yaşadıklarımızla eskiden yaşanmış olanlar arasındaki benzerlikler ve farklar görünür ve yeryüzündeki varlığımızın yeri daha iyi anlaşılır.
Ali Çarman'ın çalışmaları, Türkiyeli emekçilerin Almanya serüveninin en eski kökleriyle en yeni dalları arasındaki sürekliliği gösteriyor. Bu aynı zamanda Türkiye'nin ekonomik ve politik tarihinin de işçiler açısından bir özeti gibidir.