"Ben çılgınları severim. Önceden planlanmış şeyler heyecan verici olmaz. Ani verilen kararlarla, absürd yerlerde aniden yaşanan şeyler insanı uçurur..."
"Kendinden öyle emin ve pervasızdık ki, onun bu hali içimdeki füzeyi ateşlemişti. Epey dans ettikten sonra aniden elimden tutup beni ilerideki kumsala götürdü..."
"Penceremin demir parmaklıklarına başımı yaslayıp, fısıltılı bir sesle 'Marcel...Marcel...' diye seslenmeye başladım. O anda kilisenin çanı çalmaya başladı. Marcel kimdi? Ben kimdim? Kaldırıma oturup ağamaya başladım. Neyi beni Alp Dağları'nın eteklerindeki bu kasabaya çeken?.."
"Aramızdaki her şey atılan havai fişekler kadar renkli, kurşun kadar hızlı, güneş kadar yakıcı, yağmur kadar bereketli geçti. Ayrılık günü, havaalanında hüzün yaralayacaktı ikimizi de..."
"Yelken açmayı bilmem. Ama daima 'yeniliklere' yelken açmışımdır korkusuzca. Hadi gelin uçun benimle yeni yerlere doğru.." F.Ö.
"Ben çılgınları severim. Önceden planlanmış şeyler heyecan verici olmaz. Ani verilen kararlarla, absürd yerlerde aniden yaşanan şeyler insanı uçurur..."
"Kendinden öyle emin ve pervasızdık ki, onun bu hali içimdeki füzeyi ateşlemişti. Epey dans ettikten sonra aniden elimden tutup beni ilerideki kumsala götürdü..."
"Penceremin demir parmaklıklarına başımı yaslayıp, fısıltılı bir sesle 'Marcel...Marcel...' diye seslenmeye başladım. O anda kilisenin çanı çalmaya başladı. Marcel kimdi? Ben kimdim? Kaldırıma oturup ağamaya başladım. Neyi beni Alp Dağları'nın eteklerindeki bu kasabaya çeken?.."
"Aramızdaki her şey atılan havai fişekler kadar renkli, kurşun kadar hızlı, güneş kadar yakıcı, yağmur kadar bereketli geçti. Ayrılık günü, havaalanında hüzün yaralayacaktı ikimizi de..."
"Yelken açmayı bilmem. Ama daima 'yeniliklere' yelken açmışımdır korkusuzca. Hadi gelin uçun benimle yeni yerlere doğru.." F.Ö.