Bu kitap, Kıta felsefesinin kurucu düşünürü Martin Heidegger’in karmaşık düşünce dünyasına anlaşılabilir bir giriş yapıyor. Heidegger’in sanat ve dil ile olan ilişkisine odaklanarak estetik ve edebiyat eleştirisi üzerinden bir okumanın imkânını arıyor.
Bazı kitaplar dünyaya bakışımızı değiştirir, onlardan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmaz. Şüphesiz Heidegger’in muazzam eseri Varlık ve Zaman bunlardan biri. Bu kitap, Heidegger’in ilk dönem düşüncesini temsil eden temel kavramlarını ele almakla birlikte, esas olarak çok fazla tartışılmayan, Hölderlin etkisindeki poetik geç dönem düşüncesine kapsamlı bir bakış sunuyor. Heidegger’in çocukları, Derrida, Gadamer ve Ricoeur üzerindeki devam eden etkisinin ana hatlarını çiziyor. Teorinin sınırları, varlığın ‘kapalı’ tarihi, sanat yapıtının kökeni, Kulübeyi inşası ve Nazizmle ilişkisi yanında, ekolojik düşünce ve ekoeleştiri üzerine de bir düşünüme dalıyor.
Heidegger’in felsefesi insan özü için eve dönüş çağrısı, dünya ve birbirleriyle sömürücü olmayan bir ilişki etiği ve verili düşünce ve kurumları derinden kritik eden bir toplumsal eleştirinin temelidir. Varlığın hakikatinin açığa çıkarılmasının tek yolu ise ‘Varlığın Şiiri’ni yazmaktır.
Bu kitap, Kıta felsefesinin kurucu düşünürü Martin Heidegger’in karmaşık düşünce dünyasına anlaşılabilir bir giriş yapıyor. Heidegger’in sanat ve dil ile olan ilişkisine odaklanarak estetik ve edebiyat eleştirisi üzerinden bir okumanın imkânını arıyor.
Bazı kitaplar dünyaya bakışımızı değiştirir, onlardan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmaz. Şüphesiz Heidegger’in muazzam eseri Varlık ve Zaman bunlardan biri. Bu kitap, Heidegger’in ilk dönem düşüncesini temsil eden temel kavramlarını ele almakla birlikte, esas olarak çok fazla tartışılmayan, Hölderlin etkisindeki poetik geç dönem düşüncesine kapsamlı bir bakış sunuyor. Heidegger’in çocukları, Derrida, Gadamer ve Ricoeur üzerindeki devam eden etkisinin ana hatlarını çiziyor. Teorinin sınırları, varlığın ‘kapalı’ tarihi, sanat yapıtının kökeni, Kulübeyi inşası ve Nazizmle ilişkisi yanında, ekolojik düşünce ve ekoeleştiri üzerine de bir düşünüme dalıyor.
Heidegger’in felsefesi insan özü için eve dönüş çağrısı, dünya ve birbirleriyle sömürücü olmayan bir ilişki etiği ve verili düşünce ve kurumları derinden kritik eden bir toplumsal eleştirinin temelidir. Varlığın hakikatinin açığa çıkarılmasının tek yolu ise ‘Varlığın Şiiri’ni yazmaktır.