“Kızım, size yolladığım birkaç parça eşya bana anamdan kaldı. Benim bir kız kardeşim olmadığı gibi bir kızım da yoktur. Tanıdığım birçok kız, kadın içinde de sizden açık yürekli, daha doğru olup da benim evlat sayabileceğim, kendi yüreğinin temizliğine inanarak sevebileceğim kimsem olmadı. Düşündüm, ana kokusu taşıyan bu şeyleri size bırakırsam rahat öleceğim. Sizi çok beğenmiş bir adamın hatırası olarak bunları alacağınıza, saklayacağınıza inanarak iyi günler görmenizi candan dilerim.”
Vassaf Bey, Memduh Şevket Esendal’ın taslak hâlinde kalmış son romanıdır. Yazar, bir mektubunda üzerinde çalıştığı bu romanın herhangi bir tezi olmayan, sade bir hikâye olacağını belirtse de roman 1930’ların Türkiye’sinde devam eden Ankara-İstanbul ikiliğini, toplumsal kategorileri, kadınların kamusal rolleriyle ev içi rollerinin çatıştığı alanları ve ailenin yeni toplum için önemini vurgulayan belli tezlerden kendisini soyutlayamamıştır.
Romanın adı Vassaf Bey olsa da belirleyici karakter bir kadındır. Mustafa Şerif Onaran bir yazısında bunun altını şu cümlelerle çizer: “Esendal, yeni bir yapılanmaya geçilen Cumhuriyet döneminde, kadına düşen sorumluluk üzerinde duruyor. Ona göre yeni toplumun en önemli yapı taşı kadındır. Vassaf Bey işte böyle bir kadının, Perihan’ın romanıdır.” Öyküleriyle olduğu kadar romanlarıyla da Türkçenin sesi olmaya devam eden Memduh Şevket Esendal’ın Vassaf Bey romanı VakıfBank Kültür Yayınları etiketiyle okurlarını bekliyor.
“Kızım, size yolladığım birkaç parça eşya bana anamdan kaldı. Benim bir kız kardeşim olmadığı gibi bir kızım da yoktur. Tanıdığım birçok kız, kadın içinde de sizden açık yürekli, daha doğru olup da benim evlat sayabileceğim, kendi yüreğinin temizliğine inanarak sevebileceğim kimsem olmadı. Düşündüm, ana kokusu taşıyan bu şeyleri size bırakırsam rahat öleceğim. Sizi çok beğenmiş bir adamın hatırası olarak bunları alacağınıza, saklayacağınıza inanarak iyi günler görmenizi candan dilerim.”
Vassaf Bey, Memduh Şevket Esendal’ın taslak hâlinde kalmış son romanıdır. Yazar, bir mektubunda üzerinde çalıştığı bu romanın herhangi bir tezi olmayan, sade bir hikâye olacağını belirtse de roman 1930’ların Türkiye’sinde devam eden Ankara-İstanbul ikiliğini, toplumsal kategorileri, kadınların kamusal rolleriyle ev içi rollerinin çatıştığı alanları ve ailenin yeni toplum için önemini vurgulayan belli tezlerden kendisini soyutlayamamıştır.
Romanın adı Vassaf Bey olsa da belirleyici karakter bir kadındır. Mustafa Şerif Onaran bir yazısında bunun altını şu cümlelerle çizer: “Esendal, yeni bir yapılanmaya geçilen Cumhuriyet döneminde, kadına düşen sorumluluk üzerinde duruyor. Ona göre yeni toplumun en önemli yapı taşı kadındır. Vassaf Bey işte böyle bir kadının, Perihan’ın romanıdır.” Öyküleriyle olduğu kadar romanlarıyla da Türkçenin sesi olmaya devam eden Memduh Şevket Esendal’ın Vassaf Bey romanı VakıfBank Kültür Yayınları etiketiyle okurlarını bekliyor.