Vekâlet Sözleşmesi ve Vekâlet Görevinin Kötüye Kullanılması

Vekâlet sözleşmesi, vekilin vekâlet verenin bir işini görmeyi veya işlemini yapmayı üstlendiği sözleşmedir. Buna göre vekil, vekâlet verenin iradesine ve talimatına uygun olarak bir iş görme borcu altına girmektedir. Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde, iş başkasına yaptırılabilir.

Vekâlet sözleşmesi, karşılıklı güvene dayanır. Vekil, vekâlet görevini dürüstlük kurallarına uygun olarak yerine getirmek, sadakat ve özen yükümlülüğüne uymak zorundadır. Vekilin vekâlet görevini kötüye kullanması bir tür haksız fiildir. Vekâlet görevinin kötüye kullanılmasından söz edebilmek için, vekilin zarar verme kastının bulunması, vekil tayin edenin ise, vekilin eylem ve işlemlerinden dolayı zarar görmesi gerekir. Vekalet görevinin kötüye kullanılması, her türlü delille ispat edilebilir. İspat yükü iddiayı ileri süren davacıya aittir.

İçtihat ağırlıklı olarak hazırlanan eserde amaç, okurun konuyla ilgili Bölge Adliye Mahkemesi, Yargıtay ilgili daire ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun son yıllarda vermiş olduğu yeni kararlara kolay ulaşmasını sağlamaktır.

Konu Başlıkları:
Tarafların Davada Temsil Edilmesi
Vekâlet Sözleşmesi ve Unsurları
Vekâletnamenin Kötüye Kullanılması
Vekâlet Görevinin Kötüye Kullanılmasından Kaynaklanan Davalar
Vekâlet Verenin Borçları
Vekâletnamenin Sona Ermesi