Vergi Denetiminde Mükellef Hakları ve Türkiye'de Mükellef Haklarının Geliştirilmesine Yönelik Öneriler
Devletler, önemli bir gelir kaynağı olan vergilerin cebri olma özelliği nedeniyle vergi gelirlerini toplarken az veya çok bir dirençle karşılaşmaktadırlar. Bu nedenle devletler yasal gücünü kullanarak denetim yapmaktadırlar. Bu açıdan vergi gelirlerinin tam ve doğru toplanması için vergi denetimi de vergilerin temini kadar önem arz etmektedir.
Mali, ekonomik, sosyal, hukuki ve siyasi amaçlarla gerçekleştirilen vergi denetimleri mükellef haklarının korunması açısından önemli bir süreçtir. Bu noktada mükellef hakları, mükelleflere olumlu veya olumsuz talepte bulunma yetkisi veren ve ihlal edildiğinde hukuki koruma sağlayan haklardır. Gerek insan hakları ile olan bağı nedeniyle gerekse vergi psikolojisi çalışmalarıyla vergi bilincinin oluşturulması ve gönüllü uyumun temin edilmesi açısından gittikçe değer gören mükellef hakları, özellikle son yirmi yılda önem taşıyan konu haline gelmiştir.
Verginin tarihinin devlet olgusunun tarihi kadar eski olduğu düşünüldüğünde, mükellef ve haklarının da eskiye dayandığı ortaya çıkmaktadır. Mükellef haklarının devlet kavramının tarihi kadar eski oluşuna dayanak olarak da vergi alanında hak arayışına girişilen ve İngiltere’de 1215 yılında kralın vergilendirme yetkisine karşı verilen demokrasi mücadelesi gösterilmektedir. Bu doğrultuda, 1215 yılında İngiltere’de imzalanan ve kralın vergilendirme yetkisini sınırlandıran Magna Carta Libertatum, mükellefleri koruma altına alan ilkeleriyle mükellef haklarının başlangıç noktası olarak kabul edilmektedir.
Küreselleşmenin etkisi ile gittikçe yaygınlaşan mükellef hakları, vergiye gönüllü uyumun sağlanması açısından vergi denetiminde en çok dikkat edilmesi gereken konulardan birisi haline gelmiştir. Çünkü vergi denetimi, devletin yetkilerinin oldukça fazla olduğu ve mükellefin özel alanına en çok müdahalenin olduğu süreçlerden birisidir. Öte yandan vergi denetimlerinde mükelleflerin bir takım haklarının olması yeterli olmayıp, mükelleflere haklarının duyurulması ve mükelleflerin de söz konusu hakları konusunda bilinçli olmaları gerekmektedir.
Son zamanlarda mükellef haklarının önemli hale gelmesi, vergi denetimi özelinde mükellef haklarının fazla çalışılmamış olması, Türkiye’de 2011 yılında vergi denetim yapısında gerçekleştirilen köklü değişim doğrultusunda yeni denetim yapısının mükellef haklarındaki yerinin ve öneminin vurgulanması, ayrıca ABD, Almanya, İngiltere, Fransa ve Rusya gibi ülkelerdeki mükellef hakları ve vergi denetimi uygulamalarına da bakarak Türkiye için öneriler sunulmaya çalışılması amacıyla hazırlanan bu kitap üç ana bölümden oluşmaktadır.
Çalışmanın birinci bölümünde; vergi, denetim ve vergi denetimine ilişkin açıklamalar yapılarak vergi denetiminin özellikleri, amaçları, işlevleri ve yolları irdelenmiştir. Ayrıca mükellef hakları kavramı üzerinde durulmuş, mükellef haklarının gelişimi ve önemi açıklanmış ve mükellef haklarının sınıflandırılması yapılmıştır.
Çalışmanın ikinci bölümünde, Türkiye’deki vergi denetim yapısı Vergi Denetim Kurulu öncesi ve sonrası dönem dikkate alınarak irdelenmiş ve açıklanmıştır. Ayrıca Türkiye’nin siyasi ve ekonomik olarak ilişki içerisinde olduğu ABD, İngiltere, Almanya, Fransa ve Rusya gibi ülkelerdeki vergi denetim yapısı araştırılarak çalışmaya işlenmiştir.
Çalışmanın üçüncü bölümünde ise vergi denetiminde mükellef haklarının önemi üzerinde durularak, Türkiye’de 2011’de yapısal değişikliklerle kurulan Vergi Denetim Kurulunun mükellef haklarına etkisi ve yaklaşımı ortaya konulmaya çalışılmıştır. Ayrıca ABD, İngiltere, Almanya, Fransa ve Rusya gibi ülkelerdeki mükellef haklarına ilişkin uygulamalar araştırılmış ve Türkiye’de mükellef haklarının geliştirilmesi yönünden mevcut duruma ilişkin tespitler ve eleştiriler yapılarak, Türkiye için iyi ülke uygulamalarına benzer yapılar önerilmiştir.
Yapılan bilimsel çalışmalara bakıldığında, mükellef hakları üzerinde genel olarak durulmuş; fakat vergi denetimi yönünden mükellef hakları pek fazla irdelenmemiştir. Kaynak sorunu da dikkate alınarak bu çalışmada vergi denetimi özelinde mükellef hakları üzerinde durulmaya çalışılarak ve gelişmiş ülke uygulamaları da araştırılarak Türkiye’ye yönelik öneriler sunulmuştur. Bu noktada kitap; mükelleflere, meslek mensuplarına, vergi idaresi çalışanlarına ve akademik camiaya hitap etmektedir. Bu doğrultuda kitabın; vergi mükelleflerince, serbest muhasebecilerce, mali müşavirlerce, yeminli mali müşavirlerce, avukatlarca, mali danışmanlarca, bağımsız denetçilerce, denetim firmalarınca, lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerince, üniversite öğretim üyelerince ve görevlilerince talep ve ilgi göreceği düşünülmektedir. Yine kitap, vergi mükellefleri ile iletişim ve ilişki içerisinde bulunan vergi daireleri, vergi dairesi müdürleri ve müdür yardımcıları, gelir uzman ve yardımcıları, vergi müfettiş ve yardımcıları ve vergi hâkimleri için de önemli bir kaynak niteliği taşımaktadır.
Beyan veren mükellef sayısının 5 milyondan fazla olduğu ve son zamanlarda mükellef haklarının gündemde olduğu düşünüldüğünde, kitap çalışmasının vergi mükellefleri tarafından önemseneceği ve vergi mükelleflerinin dikkatini çekeceği düşünülmektedir. Yine, özellikle son zamanlarda lisansüstü derslerde mükellef haklarının ders olarak okutulduğu ve akademik camiada mükellef haklarının dikkat çektiği hususu da düşünüldüğünde kitabın üniversitelerce de talep göreceği ve kitaptan faydalanılacağı öngörülmektedir.
Kitap, akademik araştırma titizliğiyle, anlaşılır bir dilde yazılarak, tablo ve şekillerle zenginleştirilmiş olup kitabın vergi ile ilgilenen her kesime hitap etmesi sebebiyle kitaptan büyük bir okuyucuyu kitlesinin faydalanacağı düşünülmektedir.
Devletler, önemli bir gelir kaynağı olan vergilerin cebri olma özelliği nedeniyle vergi gelirlerini toplarken az veya çok bir dirençle karşılaşmaktadırlar. Bu nedenle devletler yasal gücünü kullanarak denetim yapmaktadırlar. Bu açıdan vergi gelirlerinin tam ve doğru toplanması için vergi denetimi de vergilerin temini kadar önem arz etmektedir.
Mali, ekonomik, sosyal, hukuki ve siyasi amaçlarla gerçekleştirilen vergi denetimleri mükellef haklarının korunması açısından önemli bir süreçtir. Bu noktada mükellef hakları, mükelleflere olumlu veya olumsuz talepte bulunma yetkisi veren ve ihlal edildiğinde hukuki koruma sağlayan haklardır. Gerek insan hakları ile olan bağı nedeniyle gerekse vergi psikolojisi çalışmalarıyla vergi bilincinin oluşturulması ve gönüllü uyumun temin edilmesi açısından gittikçe değer gören mükellef hakları, özellikle son yirmi yılda önem taşıyan konu haline gelmiştir.
Verginin tarihinin devlet olgusunun tarihi kadar eski olduğu düşünüldüğünde, mükellef ve haklarının da eskiye dayandığı ortaya çıkmaktadır. Mükellef haklarının devlet kavramının tarihi kadar eski oluşuna dayanak olarak da vergi alanında hak arayışına girişilen ve İngiltere’de 1215 yılında kralın vergilendirme yetkisine karşı verilen demokrasi mücadelesi gösterilmektedir. Bu doğrultuda, 1215 yılında İngiltere’de imzalanan ve kralın vergilendirme yetkisini sınırlandıran Magna Carta Libertatum, mükellefleri koruma altına alan ilkeleriyle mükellef haklarının başlangıç noktası olarak kabul edilmektedir.
Küreselleşmenin etkisi ile gittikçe yaygınlaşan mükellef hakları, vergiye gönüllü uyumun sağlanması açısından vergi denetiminde en çok dikkat edilmesi gereken konulardan birisi haline gelmiştir. Çünkü vergi denetimi, devletin yetkilerinin oldukça fazla olduğu ve mükellefin özel alanına en çok müdahalenin olduğu süreçlerden birisidir. Öte yandan vergi denetimlerinde mükelleflerin bir takım haklarının olması yeterli olmayıp, mükelleflere haklarının duyurulması ve mükelleflerin de söz konusu hakları konusunda bilinçli olmaları gerekmektedir.
Son zamanlarda mükellef haklarının önemli hale gelmesi, vergi denetimi özelinde mükellef haklarının fazla çalışılmamış olması, Türkiye’de 2011 yılında vergi denetim yapısında gerçekleştirilen köklü değişim doğrultusunda yeni denetim yapısının mükellef haklarındaki yerinin ve öneminin vurgulanması, ayrıca ABD, Almanya, İngiltere, Fransa ve Rusya gibi ülkelerdeki mükellef hakları ve vergi denetimi uygulamalarına da bakarak Türkiye için öneriler sunulmaya çalışılması amacıyla hazırlanan bu kitap üç ana bölümden oluşmaktadır.
Çalışmanın birinci bölümünde; vergi, denetim ve vergi denetimine ilişkin açıklamalar yapılarak vergi denetiminin özellikleri, amaçları, işlevleri ve yolları irdelenmiştir. Ayrıca mükellef hakları kavramı üzerinde durulmuş, mükellef haklarının gelişimi ve önemi açıklanmış ve mükellef haklarının sınıflandırılması yapılmıştır.
Çalışmanın ikinci bölümünde, Türkiye’deki vergi denetim yapısı Vergi Denetim Kurulu öncesi ve sonrası dönem dikkate alınarak irdelenmiş ve açıklanmıştır. Ayrıca Türkiye’nin siyasi ve ekonomik olarak ilişki içerisinde olduğu ABD, İngiltere, Almanya, Fransa ve Rusya gibi ülkelerdeki vergi denetim yapısı araştırılarak çalışmaya işlenmiştir.
Çalışmanın üçüncü bölümünde ise vergi denetiminde mükellef haklarının önemi üzerinde durularak, Türkiye’de 2011’de yapısal değişikliklerle kurulan Vergi Denetim Kurulunun mükellef haklarına etkisi ve yaklaşımı ortaya konulmaya çalışılmıştır. Ayrıca ABD, İngiltere, Almanya, Fransa ve Rusya gibi ülkelerdeki mükellef haklarına ilişkin uygulamalar araştırılmış ve Türkiye’de mükellef haklarının geliştirilmesi yönünden mevcut duruma ilişkin tespitler ve eleştiriler yapılarak, Türkiye için iyi ülke uygulamalarına benzer yapılar önerilmiştir.
Yapılan bilimsel çalışmalara bakıldığında, mükellef hakları üzerinde genel olarak durulmuş; fakat vergi denetimi yönünden mükellef hakları pek fazla irdelenmemiştir. Kaynak sorunu da dikkate alınarak bu çalışmada vergi denetimi özelinde mükellef hakları üzerinde durulmaya çalışılarak ve gelişmiş ülke uygulamaları da araştırılarak Türkiye’ye yönelik öneriler sunulmuştur. Bu noktada kitap; mükelleflere, meslek mensuplarına, vergi idaresi çalışanlarına ve akademik camiaya hitap etmektedir. Bu doğrultuda kitabın; vergi mükelleflerince, serbest muhasebecilerce, mali müşavirlerce, yeminli mali müşavirlerce, avukatlarca, mali danışmanlarca, bağımsız denetçilerce, denetim firmalarınca, lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerince, üniversite öğretim üyelerince ve görevlilerince talep ve ilgi göreceği düşünülmektedir. Yine kitap, vergi mükellefleri ile iletişim ve ilişki içerisinde bulunan vergi daireleri, vergi dairesi müdürleri ve müdür yardımcıları, gelir uzman ve yardımcıları, vergi müfettiş ve yardımcıları ve vergi hâkimleri için de önemli bir kaynak niteliği taşımaktadır.
Beyan veren mükellef sayısının 5 milyondan fazla olduğu ve son zamanlarda mükellef haklarının gündemde olduğu düşünüldüğünde, kitap çalışmasının vergi mükellefleri tarafından önemseneceği ve vergi mükelleflerinin dikkatini çekeceği düşünülmektedir. Yine, özellikle son zamanlarda lisansüstü derslerde mükellef haklarının ders olarak okutulduğu ve akademik camiada mükellef haklarının dikkat çektiği hususu da düşünüldüğünde kitabın üniversitelerce de talep göreceği ve kitaptan faydalanılacağı öngörülmektedir.
Kitap, akademik araştırma titizliğiyle, anlaşılır bir dilde yazılarak, tablo ve şekillerle zenginleştirilmiş olup kitabın vergi ile ilgilenen her kesime hitap etmesi sebebiyle kitaptan büyük bir okuyucuyu kitlesinin faydalanacağı düşünülmektedir.