Tarihsel süreç içinde dogmatik teolojiler, mezhepler, meşrepler, tarikatlar müminleri din adamlarına sorgusuz sualsiz itaat eden mukallitlere çevirdiler. Kur’an, bu durumu “Dinlerini paramparça edip mezheplere bölünenler gibi olmayın; onların her biri, kendinden son derece emindir.” (30/32) diye tasvir eder ve insanı uyarır. Kendileri, cehalet veya samimiyetle hata yapıp uçurumdan düşünce veya atlayınca, sürü de peşi sıra telef oldu. Bu kitapta derlenen deyişler, bir vicdan çalışmasıdır ve vicdanın çalıştırılmasına çağrıdır.
Tarihsel süreç içinde dogmatik teolojiler, mezhepler, meşrepler, tarikatlar müminleri din adamlarına sorgusuz sualsiz itaat eden mukallitlere çevirdiler. Kur’an, bu durumu “Dinlerini paramparça edip mezheplere bölünenler gibi olmayın; onların her biri, kendinden son derece emindir.” (30/32) diye tasvir eder ve insanı uyarır. Kendileri, cehalet veya samimiyetle hata yapıp uçurumdan düşünce veya atlayınca, sürü de peşi sıra telef oldu. Bu kitapta derlenen deyişler, bir vicdan çalışmasıdır ve vicdanın çalıştırılmasına çağrıdır.