
Süleyman Nazif’in, sömürgeci Batı medeniyetinin acımasızlığını teşhir ettiği dört eserini bu kitapta bir araya getirdik.
Bu tenkitlerin ilki bir özeleştiri mahiyetinde bizzat Victor Hugo tarafından kaleme alınmış ve yaşadığımız “insanlık sefaleti”nin bütün insanlığın ortak utancı olduğunu dile getiriyor.
Pierre Loti için kaleme aldığı Hitabe, kendisini dinleyenler arasında gözyaşlarını coşturan bir heyecan dalgasına yol açıyor. Türk’e hayat hakkı tanımayan vahşi ve mağrur Batı’ya karşı yine Batı’nın vicdanı olarak gördüğü Batılı aydınları imdada çağırıyor.
Hazret-i İsa’yı muhatap alıp ümmetine işittirmeye çalıştığı tenkitler öylesine sert ki sadece Hristiyanlar değil Müslümanlar arasında da tepkilere yol açıyor. Hâlbuki asıl muhatabın Hz. İsa adına bu cinayetleri işleyenler olduğu çok açık.
Kâfir Hakikat ise Emîr Abdülkerim liderliğindeki Fas direnişinin Fransız ve İspanyol orduları tarafından mağlup edilişi karşısında hisli bir ağıttan ibaret.
Süleyman Nazif’in, sömürgeci Batı medeniyetinin acımasızlığını teşhir ettiği dört eserini bu kitapta bir araya getirdik.
Bu tenkitlerin ilki bir özeleştiri mahiyetinde bizzat Victor Hugo tarafından kaleme alınmış ve yaşadığımız “insanlık sefaleti”nin bütün insanlığın ortak utancı olduğunu dile getiriyor.
Pierre Loti için kaleme aldığı Hitabe, kendisini dinleyenler arasında gözyaşlarını coşturan bir heyecan dalgasına yol açıyor. Türk’e hayat hakkı tanımayan vahşi ve mağrur Batı’ya karşı yine Batı’nın vicdanı olarak gördüğü Batılı aydınları imdada çağırıyor.
Hazret-i İsa’yı muhatap alıp ümmetine işittirmeye çalıştığı tenkitler öylesine sert ki sadece Hristiyanlar değil Müslümanlar arasında da tepkilere yol açıyor. Hâlbuki asıl muhatabın Hz. İsa adına bu cinayetleri işleyenler olduğu çok açık.
Kâfir Hakikat ise Emîr Abdülkerim liderliğindeki Fas direnişinin Fransız ve İspanyol orduları tarafından mağlup edilişi karşısında hisli bir ağıttan ibaret.