"Allah belanı versin Cafer Ağa, üç tane oğlun sen gelecen diye yolunu gözlüyo. Ne varsa pazarda? Mallarını mı satamadın? Yoksa şehrin planım mı çıkarıyon da, zamanında gelemiyon? Bir hafta olsun erken gelsen herkesin adamları gibi vallahi kıracağım dişimi. Edepsiz köpek, alıver çocuklarımıza ne alacaksan. Erkenden gel. Çocuklar yolunu gözlerken akşam yemeği bile yiyemiyorlar. Hadi büyükler neyse de, Eşrefine iki yüz elli gram helva ile bir has ekmek alıp gelsen, ayağına taş mı alır, kahrolası..."
"Allah belanı versin Cafer Ağa, üç tane oğlun sen gelecen diye yolunu gözlüyo. Ne varsa pazarda? Mallarını mı satamadın? Yoksa şehrin planım mı çıkarıyon da, zamanında gelemiyon? Bir hafta olsun erken gelsen herkesin adamları gibi vallahi kıracağım dişimi. Edepsiz köpek, alıver çocuklarımıza ne alacaksan. Erkenden gel. Çocuklar yolunu gözlerken akşam yemeği bile yiyemiyorlar. Hadi büyükler neyse de, Eşrefine iki yüz elli gram helva ile bir has ekmek alıp gelsen, ayağına taş mı alır, kahrolası..."